Fenerbahçe - Sivasspor: 1-2. Yanlışlar doğrulardan fazla olunca.

Öncelikle ilk maç yazımda daha güzel ve pozitif şeyler yazmayı isterdim, ama bu maç sonrası olumlu bir tablo çizmek çok mümkün değil. Yine de mümkün olduğunca bardağın dolu tarafından da bakarak bazı olumlu şeyleri de yazmaya çalıştım.

KADRO SEÇİMİ & BAŞLANGIÇ

Herkes 4-4-2 istese de, beklese de, Aykut Hoca 4-2-3-1'den vazgeçmedi. Buna rağmen iştahlı başladı takım. İlk 10 dakika sağlam pres yapan ve önde basan bir takım vardı sahada. Özellikle 10. dakika civarında faulle sonuçlanan pozisyondan önceki pres ve topa baskı çok güzeldi. Hoş, sonrasında şahane bir ikramla geriye düştük. Önce Bekir'in Eneramo'ya eşlik etmesi, sonrasında da Volkan'ın çok büyük hatasıyla rakip ilk şutunda golü buldu.

0-1

Geri düşünce paniklemeden, makul bir şekilde topu karşı alana geçirmeye başladı takım. İlk doğru diagonal pasın ceza sahasına giren Sow'u bulması da penaltıyla sonuçlandı. Kuyt tercihini eleştirenler mutlaka olacaktır. Liverpool'da Gerrard sahada değilse penaltıları Kuyt atıyordu. Alex'ten sonra penaltıcımızın kim olduğunun netleşmesinde kesinlikle fayda var, zira çok penaltı kazanan bir takım değiliz, bari kazandıklarımızdan yararlanalım.

İKİNCİ YARI VE 1-1

Yine önde basarak başladık ama daha 46. dakika içinde iki kez rakibe kontra fırsatı tanıdık. 50. dakika civarı Cristian geri geldi ve Emre daha ileride oynamaya başladı. Bu esnada topa daha iyi hakim olduk, geriden daha iyi çıktık ve neticesinde gol de geldi.

DEĞİŞİKLİKLER

Kenarda Caner'i görünce ben 4-4-2'ye döneceğimizi düşündüm ama Reto çıktı, ki adalesini tutuyordu çıkarken. Sonra bence takımın en iyisi olan Webo geldi kenara. Oyunu karşı yarı alana yıkmamıza rağmen golü bir türlü bulamadık. En son Emre-Topuz değişikliğyle 4-4-2'ye döndük ama çok önce ve başka oyuncularla uygulamaya geçirilmesi gereken sistem o kadar kısa sürede pek etkili olamadı haliyle.

1-2

Biz 17 korner ve bilimum duran top kullanıp gol bulamadık. Rakip 3 korner ve bizimkiyle kıyaslanamayacak kadar az sayıda tehlikeli duran top kullandı ve Bekir'in zamanlama hatasıyla da golü yedik. O golün, o saatten sonra çıkması da zordu ve çıkmadı.

NELER FARKLI YAPILABİLİRDİ?

1. Öncelikle ligin ceza sahası içerisindeki en tehlikeli oyuncusu bizim kadromuzda ve biz onu bugün solda oynattık. Ne zaman ceza sahasına girse tehlike yarattı, rakibi hataya zorladı, bir de penaltı kazandırdı. Sow kanatta olmaz, olmamalı.

2. Emre ve Webo çıkarken Kuyt ve Cristian 90 dakika sahada kalmayı haketmediler. Kimileri Webo sakatlandı diyor, hadi bunu anlayışla karşılayalım ama Cristian oyun içerisinde neredeyse hiç yoktu. Kuyt da belki çok koşuyor ve çabalıyor olabilir ama formunun ilk geldiği günle uzaktan yakından ilgisi kalmamış durumda. Rotasyona esas girmesi gereken oyuncular sahada 90 dakika kalınca, taraftar da forma adaletini ister istemez sorgular.

3. İsteğe, iştaha ve mücadeleye kimse laf söylemeyecektir, ancak oyuna yapılan müdahalelerle bugün kendi ayağımıza kurşun sıktığımız gün gibi ortada. Daha cesur olup, risk almaktan çekinmemeli kenar yönetim.

SONUÇ

Başarı için istikrarın şart olduğunu savunanlardanım, ancak yanlışta ısrar devam ederse başarı ve istikrar kelimelerini bir arada kullanmak çok zorlaşır. Aykut Hoca dile getirdiği teknik direktör takımını yaratmak istiyorsa radikal kararlar almak mecburiyetinde artık. Bugün çatlak sesler çok yüksek çıkacaktır, çünkü dediğim gibi kurşunu kendi ayağımıza sıktık. Birlikteliğe en çok ihtiyaç duyulan anda, taraftar bu kadar güzel bir atmosfer yaratmışken, takım da belki en iştahlı oyununu oynarken, her şeyin yanlış hamlelerle tepetaklak olmasının getirdiği ve getireceği hayal kırıklığı çok büyük olur ve olacaktır. Doğru kadro, doğru diziliş ve doğru oyun için yapılması gerekenler çok basit ancak niye yap(a)madığımızın cevabını açıkçası ben bulamıyorum.

http://twitter.com/firataktav