22 Ocak 2013 Salı

Formasyon: 4-4-2 mi, 4-2-3-1 mi? Avrupa ne yapıyor?



Futbolda değişken çok.
Hiçbir şeyin tek başına direkt etkisi olmasa da, biraraya geldiklerinde bütünü oluşturuyorlar.
Dolayısıyla öncelik ve oranlarına göre futboldaki her tabirin bir ehemmiyeti var.

Formasyon, yani diziliş de onlardan biri.

Ama özünde; "Moda, insanın kendisine yakışanı giymesidir" misali, en iyi formasyon, takıma ve oyunculara en uygun formasyondur.

***

Fenerbahçe neredeyse 10 yıldır 4-2-3-1 varyasyonlarını uyguluyor.
Aykut Hoca da; taraftarların büyük bir aşkla 4-4-2 beklediği şu günlerde, bu "alışkanlığı" bozmak istemiyor.

Bir 4-4-2 "fetişisti" olsam da, kazanılmış alışkanlıkların bir kalemde silinmemesi gerektiği konusundaki hassasiyeti anlayabiliyorum.

Kaldı ki; Aykut Kocaman da şahsi olarak bir 4-4-2 hayranı ve bunu saklamıyor.

***

Peki Fenerbahçe'nin ihtiyacı ne?
4-4-2 mi, 4-2-3-1 mi demeden önce; Avrupa futboluna bir göz atalım isterseniz.

Avrupa'nın büyükleri ve milli takımları hangi formasyonu tercih ediyorlar?
Olumlu/olumsuz her konuda Avrupa'da oynanan modern futbolu işaret ederken; futbulun temel unsurlarından formasyon konusunda takip edip örnek almamak olmaz herhalde.

***

Bir futbol taktik blogu olan Zonal Marking'in maç analizlerinden derlediğim formasyonlara bakalım isterseniz.

Önce Avrupa Şampiyonası'ndan başlayalım.

Özetle;

İtalya, 4-3-1-2 oynadı.
Almanya, 4-2-3-1 oynadı.
İspanya, 4-2-3-1 oynadı. [Fabregas'ın en uçta oynadığı maçlarda forvet sayarsak.]
Fransa, 4-5-1 oynadı.
Portekiz, 4-1-4-1 oynadı. [Meireles'i bizim de böyle kullanmamız gerek, bence]
İngiltere, 4-4-2 oynadı.

Görülüyor ki; ağırlık 4-2-3-1 türevlerinde. Yalnızca İtalya ve İngiltere çift forvet oynamış.

İtalya-Almanya 2-1

Fransa-İspanya 2-0

İspanya-Portekiz 0-0

İspanya-İtalya 4-0

İngiltere-İtalya 0-0

Bu sezon oynanan Şampiyonlar Ligi grup maçlarına bir bakalım:

Özetle;

Benfica, 4-1-4-1 oynadı.
Barcelona, 4-3-3, formasyon yazmak güç, tiki-taka diyelim.
Shakhtar, 4-2-3-1 oynadı.
Juventus, 3-5-2 türevleri oynadı.
Chelsea, 4-2-3-1 oynadı.
Ajax, 4-1-4-1 oynadı.
Manchester City, 4-2-3-1 oynadı.
Dortmund, 4-2-3-1 oynadı.
Real Madrid, 4-2-3-1 oynadı.
Porto, Portekiz gibi; 4-3-3 türevi oynadı.
PSG, 4-3-2-1 oynadı.
Celtic, 4-4-1-1 oynadı.

Burada da ağırlık 4-2-3-1 ve türevlerinde. Yukarıdaki 12 takım arasından sadece 1 takım -o da bazen- çift forvet oynadı, Juventus.

Benfica-Barcelona 0-2

Shakhtar-Juventus 0-1

Juventus-Chelsea 3-0

Manchester City - Ajax 2-2

Dortmund-Real Madrid 2-1

Chelsea-Juventus 2-2

Manchester City-Real Madrid 1-1

Porto-PSG 1-0

Real Madrid-Manchester City 3-2

Shakhtar-Chelsea 2-1

Celtic-Barcelona 2-1 


Avrupa Şampiyonası ve Şampiyonlar ligi bir kenarda dursun; kendi liglerinde ne yapıyorlar, ona da bakalım.

Almanya:

Dortmund, 4-2-3-1 oynadı.
Leverkusen, 4-4-1-1 oynadı. 4 orta saha oyuncu ve sıfır kanat ile.
Bayern Münih, 4-2-3-1 oynadı.
Schalke, 4-2-3-1 oynadı.

Dortmund-Leverkusen 3-0

Bayern Münih-Dortmund 1-1

Leverkusen-Schalke 2-0

Schalke-Bayern Münih 0-2

Dortmund-Schalke 1-2
İngiltere:

Liverpool, 4-3-3 türevi ile oynadı. [3-5-2 de var.]
Manchester United, maça göre en çok formasyon değiştiren takım. 4-4-2 de var 4-2-3-1 de. Sir.
Tottenham, 4-4-2 oynadı.
Manchester City, 4-2-3-1 oynadı.
Chelsea, 4-2-3-1 oynadı.
Arsenal, 4-1-4-1 oynadı.
Newcastle United, 4-4-2 oynadı.

Milli takımları da 4-4-2 oynuyor. Avrupa'da oynayanlar 4-2-3-1, domestic kalanlar ise 4-4-2 oynuyor İngiltere'de.

Man Utd-Liverpool 2-1

Tottenham-Man Utd. 1-1

Man City - Man Utd 2-3

Chelsea-Liverpool 1-1

Manchester Utd.-Arsenal 2-1

Chelsea-Manchester City 0-0

Newcastle Utd-Manchester Utd 0-3
 İtalya:

Juventus, 3-5-2 oynadı.
Napoli, 3-4-2-1 oynadı.
İnter, 4-3-1-2, 3-4-2-1 ve 3-5-2 oynadı.
Roma, 4-3-3 türevi oynadı.
Fiorentina, 3-5-1-1 oynadı.
Milan, 4-2-3-1 ve 4-3-3 oynadı.


Juventus'un Conte ile 3-5-2'ye dönmesi, namağlp şampiyonluk ve Napoli'nin de yıllardır 3-5-2 ile yukarılarda olması, İtalya liginde 3-5-2 furyasını yeniden açmış gibi görünüyor.


Juventus-Napoli 2-0

İnter-Napoli 2-1

İnter-Roma 1-3 [Sneijder var]

Juventus-İnter 1-3

Juventus-Fiorentina 0-0

Milan-Fiorentina 1-3

Milan-Juventus 1-0

Milan-İnter 0-1

Napoli-Lazio 3-0

Roma-Fiorentina 4-2
 İspanya:

Barcelona, 4-3-3 türevleri ama aslında formasyon yok, tiki taka var.
Real Madrid, 4-2-3-1 oynadı.
Atletico Madrid, 4-4-1-1 ve 4-2-3-1 türevleri oynadı.
Sevilla, 4-2-3-1 oynadı.
Valencia, 4-2-3-1 oynadı.
Malaga, 4-2-3-1 oynadı.

Ağırlık yine 4-2-3-1'de. Çift forvet oynayan yok 6 kulüp içerisinde.


Valencia-Sevilla 2-0

Barcelona-Atletico Madrid 4-1

Real Madrid-Atletico Madrid 2-0

Malaga-Valencia 4-0

Sevilla-Real Madrid 1-0

Barcelona-Real Madrid 2-2

Valencia-Atletico Madrid 2-0

Fransa ve Portekiz:

PSG, 4-3-2-1 oynadı
Marsilya, 4-2-3-1 oynadı.
Benfica, 4-4-1-1 oynadı.
Porto, kanatları açık 4-5-1 oynadı.

Çift forvet oynayan yok. Ağırlık 4-2-3-1 türevi.



PSG-Marsiya 2-2

Benfica-Porto 2-2

Özetin özeti;


Derlenen;

8 şampiyona.
47 maç.
36 farklı takım.

Bunlardan;

4-2-3-1: 16'sı 4-2-3-1 oynuyor.
4-4-2   : Tottenham, Newcastle ve İngiltere Milli takımı olmak üzere, yalnızca 3 takım 4-4-2 oynuyor.

Tek forvet: 27 takım tek forvet oynuyor.
Çift forvet: 7 takım çift forvet oynuyor. [Bunlardan Man Utd ve İnter farklı şablonlara da sahip.]


4'lü savunma: 32 takım.
3'lü savunma: Yalnızca İtalya'da olmak üzere, 4 takım.

***

Görüldüğü gibi 4-2-3-1'de ciddi bir ağırlık söz konusu.
Dörtlü savunma önünde defansif ve ofansif orta sahalar ile kenarlardan oyun kurabilen kanat oyuncuları ve en uçta bir merkez oyuncu.

Tabii en başta dediğim gibi; en iyi formasyon, takıma uygun olandır.

4-2-3-1'de; yani Real Madrid, Bayern Münih, Dortmund vb. takımların oynadığı ideal formasyonda;
Beklerin çıkan, 
Orta saha ikilisinin hem kesen, hem top yapabilen, 
Kanatların oyun kurabilen ve skora katkı yapan, 
Forvet arkasının oyun kurabilen, skor üretebilen ve ama savunmaya da yardım eden,
Forvetin ise ilerde top tutabilen oyunculardan oluşması gerekiyor.

Muhtemel mevcut ile ne kadar uygun Fenerbahçe kadrosu, bir bakalım:


Yukarıdaki kadro;
Sola Caner, sağa Topuz değişikliği ile 4-4-1-1'e de evrilebilir.
Kuyt'ı ileri çekerek 4-4-2'ye de,
4-3-3'e de.

***

Mevcut ve muhtemel Fenerbahçe kadrosu, -bence- tüm formasyonlara büyük oranda uyum sağlayabilir.
Bunların hangisinden en fazla verim alabileceğimize ise Aykut Hoca karar verecektir.

Ancak Kasımpaşa, Antalya, Karabük ve Elazığ maçlarındaki puan kayıplarının formasyon ile bir alakası yok bence.

Hırsın, iştahın, ileri oynama isteğinin bilhassa ilk yarılarında az olduğu maçlardı ve hepsinde geriye düştük.
Zaten neredeyse her maçta geriye düştük.

Demek ki hep kontrollü başladık.

Sanırım oyuncu grubu ve formasyondan ziyade; kontrollü oyun anlayışımızı gözden geçirmemiz gerekecek.

Ama illa ki bir değişiklik yapılmaz zorunda.

Zira, aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklemek beyhude.

***
Avrupa futbolunun köklü takımlarının 4-2-3-1/ 4-4-2  Tek/çift forvet seçimlerini incelemek istedim.
Fenerbahçe formasyonu ve detaylarını başka bir yazıya bırakalım şimdilik.


















5 yorum:

  1. Eline sağlık çok iyi bir değerlendirme olmuş. fakat bence 2003-2004-2005 yıllarında Daum ile birlikte başlayan 4-2-3-1 4-3-3 türevlerinin Fenerbahçe'de ilk evrilmeye başladığı yıllardaki kanat oyuncularının Skora katkılarından bahsedebiliriz. Tuncay-Serhat-PVH üçlüsünden , (Rebrov-M.yozgatlı destekli) , Tuncay-Nobre-Alex-Anelka dörtlüsüne , 2007-2008 sezonunda evrilen uğur Boral - KEzman(Semih) - Deivid ve arkalarında Alex dörtlüsünde bu oyuncular ortalama 7-8 gol ve 4-5 asist ortalaması ile oynamakta idi. geçen seneki Cristian (8) ve Emre B. (6)'nin skora katkılarını silersek , kanat oyuncularının toplam skora katkısı Stoch 10 , M.Topuz 3 , Dia 3 vs. bence Ümit Özat - R.Carlos - Vederson , Önder turacı - GG77 - Kerim zengin vs. gördüğümüz back ortalarıda yok. hatta ve hatta geçen sene ve bu sene alex haricinde dosdoğru orta-kafa gol attığımızı bile hatırlamıyorum. 4-2-3-1 ve 4-3-3 gibi kanatların yüksek sorumluluk aldığı sistemleri tercih edip doğru düzende oynamıyoruz. ben 4-2-3-1'in dünya futboluna Rinus michels'in total futbolundan sonra gelen en iyi sistem olduğunu düşünüyorum. sadece BayernDeki gibi Ribery - Robben ve Real deki gibi CR7 - Di maria vs. gibi yaratıcı insiyatif alabilecek oyuncularımız yok. Mesela Eskişehirdeki Erkan Zengin yada sivastaki Grosicki gibi isimler ( sadece örnektir) tarzı yerine klasik 4-2-4 kanat oyuncuları ( Stoch - Dia - Kuyt ) yada 4-4-2 kenar ortasaha oyuncularını ( Caner - Mehmet Topuz ) tercih ediyoruz.

    YanıtlaSil
  2. Takimin Avrupa'da ki basarisi sistemin orasi icin dogru olduğunu kanitliyor. Benim fikrim lig maclarinda illaki cift forvetin denenmesi yönünde. Zaten basarisiziz, bari cift forvetle birşeyleri denemis olalim. Bütün varyasyonlara uygun bir takimimiz varken bunu kullanmak gerekli.

    YanıtlaSil
  3. Aynı dizilişle oynayan takımların ''farklı'' oyunlarına bakıldığında diziliş tartışmalarının pek bir anlamı olmadığı ortada. Aykut Kocaman'ın neredeyse tamamını yeniledeği bir takımın alışkanlığından bahsetmesi de akıl tutulması.
    Diziliş takımın tarzını ve ruhunu belirlemez, oyuna başlarken en basit saha dağılımını göstermekten başka bir işlevi yoktur. Hücum ederken ve savunmaya geçerken, değişen ve sürekli dönüşen bir roller ve dizilişler oyunu futbol. Hücum sırasında takımın nasıl pozisyon alacağı, oyuncuların rolleri ve üstlendikleri görevler sizin temelde savunma prensibinizi de belirliyor. Doğal olarak hücum sırasındaki sahaya yayılma biçimimiz 4-2-3-1 gibi ifade edilemez. Örneğin 4-3-3 gibi yazılan Barcelona hücumdayken, savunmada 3 oyuncuyla kalıp önlerinde 7 li sürekli hareketli bir blokla oynuyordu Guardiola zamanında.
    Fenerbahçe'nin esas sorunu burada başlıyor. Saha içi organizasyonu ve oyunuculara verilen rollerin ne olduğu muamma olduğu ''bir'' dizilişe katı biçimde saplanmış ve statik oynuyor. Oyuncuların rolleri belirsiz ve onlara en iyi yapabildiklerini yapabilecekleri anlar ve pozisyonlar yaratmaktan aciz bir plansızlık söz konusu. Bu yüzde her oyuncunun, özellikle hücum oyuncularımızın, insan üstü oynaması gerekiyor. Stoch, kendisine kaleye yakın vuruş anı yaratılırsa çok verimli olabilecek bir oyuncu. Ama oynadığımız oyunda her oyuncunun kendi pozisyonunu kendisinin yaratması gerekiyor. Planlama yetersizliği her oyuncuyu sıradanlaştırıp, oyunun içinde sıkışmış ne yapacağını bilemeyen bir futbol acemisi haline getiriyor. Hücumdaki oyuncularımızın hangileri yeteneklerine ve potansiyellerine uygun biçimde topla buluşabiliyorlar? Bütün futbol kariyerini topsuz oyundaki becerisine borçlu olan Kuyt, kariyerinde kullanmadığı kadar top kullanmak zorunda kalıyor ve topla ilişkisindeki zayıflık sırıtmaya başlıyor. Liverpolda Kuyt'ı bu kadar top kaybederken ve pas hatası yaparken hatırlıyor musunuz? Adam geçemeyen Stoch'a sıkışık vaziyette topu atıp rakibin onu ezmesini seyrediyoruz. Daum'la, geldiği ilk sezonda üstelik sakatlıktan çıkmış ve doğru düzgün sezon başı hazırlığı yapamamış olan Özer belirli bir plan dahilinde oynayarak takımın bir parçası olmuşken, neden giderek futbol acemisi bir görüntüye büründü? Özetle, sahadaki on bir kişiden her birinin yeteneklerine uygun rollere sahip olduğu bütünlüklü bir planı uygulamaya çalışarak iyi bir takım olabilirsiniz. Fenerbahçe 3-5-2 den 4-4-2 ye uzanan bir dizilişle sahaya çıkabilir ama hiç bir şeyi çözmez bu. Ruh ve istekse bir iki maçlık ateşten başkasını sağlamaz. Kendi kafasındaki futbol idealinden çok, lig koşullarını( yerli oyuncu havuzunda nasıl oyuncular olduğundan tutun da ligin sertliğini durağanlığını) dikkate alan esnek bir akla ihtiyacımız var. Örnek vermek gerekirse bütün uluslarası karşılaştırılamazlıklarına rağmen Nobre bu ligde Sow'dan daha anlamlıdır ki zamanında Anelka'yı Nobre'nin yedeği haline getirende bu ligin koşulları ve tarzıydı. Sıkışmış ve dar alana kümelenmiş bir oyunda Alex her zaman Belhanda ya da Sneider'den anlamlıdır. Dortmund olmayı, uluslarası seviyede- tarzda oynamayı hedeflemek sadece bir tercih olamaz. Dortmund'u mümkün kılan Almanyanın futbol üretimidir. Bazı pozisyonlara ortalama oyuncular yetiştiremediğimiz bir ülkede ideali hedeflemek eldeki işleyen planı da çöpe atmaktan başka bir işe yaramayacaktı ve yaramadı da.

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel bir analiz olmuş.Ben açıkçası 4-2-3-1 sisteminin Avrupa'da bu kadar yaygın kullanıldığını bilmiyordum.Bu aralar anlaşılan moda:) Ancak bizim kanat oyuncuları bence buna uygun değil.Gol ve asist anlamında gerekli katkıyı vermiyorlar.Ayrıca top bizde değilken gerekli yardımı yapmıyorlar.Avrupa'da 4-2-3-1 uygulanabilir.Ama ligimizin mevcut koşullarında 4'lü orta saha daha uygun.Ayrıca çift forvet çok faydalı olabilir.
    Bunlardan bağımsız bizim takım öncelikle şu üstündeki ölü toprağını atması lazım.Koşmadan,rakibe pres yapmadan,rahatsız etmeden maç kazanamayız.Ayrıca birbirlerine gerekli yardımı yapmaları lazım.Yani ileride topu birisi götürdüğünde hiç pas verebileceği arkadaşı olmuyor.Bu da bizi yavaş oyuna zorluyor.Ve rakif defans oturmuş oluyor.Son birkaç senedir hiç kontrataktan yeterince gol atamıyoruz.Bir de stoperlerle orta saha arasında gerekli bağlantı kurulamıyor.Mesafe orta sahayla çok uzuyor.Bu da zaten ileride çoğalamamıza neden oluyor.
    Ama Belhanda alınırsa bir de 4-2-3-1 sistemine bir daha bakmakta fayda var.Çünkü Belhanda bu sistemin adamı gibi.Christian zorluk derecesi yüksek maçlarda o agresifliği ve liderliği gösteremiyor.Zaten oranın adamı değil.Ne diyelim bekleyip görücez.

    YanıtlaSil
  5. BELHANDA NERDE HACIIII GELMEDİİ :)

    YanıtlaSil