4 Şubat 2013 Pazartesi

Suya yazdım: 4-2-3-1'e mi yoksa 4-4-2'ye mi daha yatkınız?


Elimiz kolumuz bağlı, üzülüyoruz.
İçimizi de eşe dosta ve bloglara döküyoruz.
Bu da onlardan biri sadece.

***

Dün gecenin 3'ünde; -evet uyku tutmadı- aklıma geldi birden.

Biz 10 yıldır 4-2-3-1 mi oynuyoruz?

Cevabı belli, daha önce kendime bu kadar net sormamışım demek ki:

Hayır.

***

Hep söylüyorum ve yine ekliyorum; bu formasyonlar, futbol denkleminin tek değişkeni değil. Ancak gözardı edilemeyecek kadar önemli faktörlerden biri. Zira; bir takımın oyun kimliğini kazanmasında, formasyon ile biçilen rollerin önemi belki de öngörülenden fazla.

***

Hoca'nın farklı zamanlarda söylediği iki söz var:

  • "Şahsi olarak 4-4-2 bana en uygun formasyon."
  • "10 yıldır alışık olduğumuz düzenden, hele ki devre arasında çıkmak istemiyorum."
İlkinde sorun yok. Aslında sorun 4-4-2 veya 4-2-3-1 oynatması da değil. Rollerin, oyuncu grubu özeeliklerine uygun şekilde dağıtılması ana mesele.

Fakat ikinci söz kafa karıştırıcı. Biz 10 yıldır 4-4-1-1 düzeninde oynuyoruz; ki bugün uygulamaya çalıştığımız 4-2-3-1'den oldukça farklı bir formasyon.

Nasıl mı?

Alex'li 4-4-1-1'de; önde santrfor, arkasında Alex ve 4 orta saha özellikli oyuncu ile geçti yıllarımız.
Alex hücumun, dahası oyunun merkeziydi ve zaten o yüzden olmadığı maçlarda, -ve hala- puan kayıpları yaşadık yıllarca.

Orta saha ikilisi oyunu hem tutan, hem de ileri itebilen karakterdeydi. Kanatlar ise savunmacı kanat oyuncularıydı genelde.

17'de 16'yı yapan da, evvelki yıl Daum sezonu gol yemeden geçen müthiş seri de 4-4-1-1'i en iyi uyguladığımız dönemlerdi.

Tempolu, kaliteli ama düz oyuncuların çilingiri Alex'ti 4-4-1-1'de.

***

Aykut Kocaman ise Avrupa futbolunun gittiği yere odaklanmıştı: 4-2-3-1.

Şu yazıda neden bahsettiğim net bir şekilde anlaşılacaktır: http://noavas.blogspot.com/2013/01/formasyon-4-4-2-mi-4-2-3-1-mi-avrupa-ne.html

Stoch ve Dia'yı da bu yüzden transfer etmişti.
Ama bu oyuncular; Alex'li 4-4-1-1'in kanatlarında sırıttı, çünkü savunmaları sıfırdı. Alex ile birlikte olmadı. Denemeler başarısızlıkla sonuçlandı.

Fenerbahçe 2010-11 sezonunun 2. yarısında Alex'li 4-4-1-1'e, yani özüne döndü ve yakaladığı seri ile şampiyon oldu.

4-2-3-1 denemesi ertesi yıla kaldı. Ya da Niang'ın yanında Emenike ile 4-4-2 mi oynatacaktı?
Bilemiyoruz.
Darbe oldu.

Ama Fenerbahçe 4-4-1-1, Alex ve 4-2-3-1 arasında gidip gelirken, sonunda paralize oldu.

***

Şimdi Aykut Hoca'nın sözüne dönelim:

"10 yıldır alışık olduğumuz düzenden, hele ki devre arasında çıkmak istemiyorum."

Yanlışı arayacağımız yerlerden biri tam da burası sanırım.

10 yıldır alışık olduğumuz düzen 4-4-1-1. Ama Alex yok. 
Ve Alex olmadığına göre; -ki yaş 35, kriz olmasa da bir gün bu değişim ile karşı karşıya kalacaktık- 10 yıldır alışık olduğumuz düzene en uygun formasyon 4-4-2 şu anda.

***


Zonal Marking Blog'un bu yıl analizini yaptığı 47 maç ve 36 takımdan; 27'si tek forvet, 16'sı 4-2-3-1 oynuyor.

İdeal 4-2-3-1 oynayan takımlara göz atalım ve bu 16 takımda 3'üne mercek tutalım: Real Madrid, Bayern Münih, Borussia Dortmund.

Bu 3 takımın forvet arkası 3'lü hücumcularını alt alta yazalım: 

Real Madrid: Ronaldo, Mesut Özil, Di Maria
Bayern Münih: Ribery, Kroos, Müller/Robben
Dortmund: Reus, Götze, Blaszczkowski

İsimleri ve kalitelerini bir kenara bakıp stillerini inceleyelim.

Koşan 10 numaralar. Yaratıcı, oyun kuran, skorer kanat oyuncuları.

Gelelim Fenerbahçe'ye.

Koşan 10 numaramız var mı?
Yok.

Yaratıcı, oyun kuran, skorer kanat oyuncumuz var mı?
O da yok.

Peki 4-2-3-1 oynayan takımlardan, analizi yapılan 16'sı yukarıdaki kurgu ile oyununu planlarken, biz nasıl ve neye dayanarak 4-2-3-1'de ısrar edebiliriz?

***

Şu dakika; iyi/kötü transferler umrumda değil.
Para harcanan ve oynatılması icap eden oyuncular derdim değil.

Sahaya, mevcut kadrodan, lig ve kadro yapısına en uygun takımın çıkması ve kazanması tek dileğim ve derdim.

O da aşağıdaki, bence.


Form durumları bir kenara;

Geri dörtlü standart.
Orta ikili standart. [Emre geldikten sonra.]
Kanatlarda Caner ve Topuz ile hücum, savunma ve tempo.
En uçta Kuyt, enerjisini rakip stoperlere harcıyor.
Ve Sow, ceza sahası içi/dışı/çevresinde, gol arıyor.

Kontrollü oyun yok.
Önde basıyor takım 1. dakika ile birlikte.
Topu vermiyor, üzerine en az dünkü kadar top kazanıyor. [179 rakipten kazanılan top ile bu sezonki lig rekorumuz.]

Maç yoğunluğu, sakat, ceza durumlarına göre maç maç birkaç oyuncu elbette değişecektir.
Ama roller asla.

2010-11'in ikinci yarısı özüne dönen ve seri yakalayan kadro ve formasyona en yakını bu.
Alex'li oyunu saymazsak, o günden kaliteli üstelik.

Ben başka çıkar yol görmüyorum.

4-2-3-1'in 3'lü kısmının hakkını verebilecek oyuncularımız yok ne yazık ki.
Dünkü Zeman 4-3-3'ü gibi forvetten sol açık/forvet yapma girişimi de verimsizlik yarattı.

Denenmeyen bir tek şey kaldı.
Tempolu 4-4-2 kaos futbolu.

Hani aradığın aşk gözünün önündedir de görmezsin ya; sanırım bizimki de öyle bir hikaye.

Sevgi ve Saygı ile.





11 yorum:

  1. doğru oyuncuyla 4-2-3-1'de oynarsın, 4-4-2'de... akşamki ve öncekilerinin karışık sebze çorbasından farkı yok.

    yanlışta da ısrar etmeye gerek yok.

    YanıtlaSil
  2. ya harika yorumlar ama lütfen hocaya iletin bunları ya.

    YanıtlaSil
  3. Alex belki mevki olarak orta saha diye yazılıyordu ama forvet özellikli bir orta sahaydı. Onun yokluğunda en az onun kadar ceza sahasına giren bir forvet daha şart, sanıyorum herkes aynı fikirde bu konuda.

    Savunmanın da geride kurulmadan, daha öne çıkarak alanı daraltması ve rakibi sıkıştırması gerekiyor. Bu sayede dönen topları da toplama şansı artar ve dar alanda oynanan oyunda oyuncularımız diri kalır.

    Kaos gibi görünse de ön alanda top bizde kaldığı sürece yetenekli ayaklarımız gol veya goller bulacaktır. Önemli olan agresif ve baskılı karakteri yitirmeden diri kalabilmek.

    YanıtlaSil
  4. Canerin yerine Stoch Kuyt ın yerine Webo olmalı stoper bekir değil Serdar olmalı

    YanıtlaSil
  5. Bence mehmet topal defansta denenmeli
    Volkan
    Gökhan Topal Yobo Hasan ali

    Kuyt(Topuz) Meireless Emre Stoch

    Webo Sow

    böyle bi kadro bence daha iyi olur

    YanıtlaSil
  6. Verdiğiniz kadro dışında herşey katılıyorum.Ama Kuyt, Caner, Topuz ile olmaz bu iş.Bekirle şimdilik idare edilebilir.Kuyt yerin Webo olabilir.Kanatlarda Caner ve Topuzla olacak işte değil ama alternatif te yok malesef.Ziegler bana göre Hasan Ali'den daha verimli olacaktır.Hasan Ali'nin bol bol orta çalışması lazım.Sonuç olarak Kuyt'ın kesinlikle oyunda olmaması lazım, Volkan'ın da dinlenmesi, kafa olarak kendini toparlaması lazım, Mert güven veriyor, oynayabilir.

    YanıtlaSil
  7. Form durumları bir kenara demişsin abicim ama Kuyt şu haliyle hiç bir takımda yer bulamaz şu anda. Ve ben Bekir'e de kesinlikle güvenmiyorum.

    Mert-Gökhan-Yobo-Topal-Hasan-Topuz-Meireles-Emre-Krasic-Sow-Webo olmalı. Hoca'nın Krasic üzerine yoğunlaşıp onu bir an önce takıma kazandırması şart. Başka türlü olmaz.

    YanıtlaSil
  8. 4-2-3-1'in dizlişinin en kritik yeri söylediğin gibi orta 2'linin önündeki 3'lü. Bu konudaki tespit son derece doğru. Bunu şurdan anlayabilirz; örnek verdiğin 3 takımda da bu 3'lü dışında herhangi bir bölgeden bir oyuncunun maça tesir ettiğini istisnalar dışında göremezsiniz. Bu 3'lü işlediğinde ise Higuain de olsa gol atıyor, Benzema da. Aynı şey Bayern'de Gomez/Mandzukic için de geçerli.
    Kaldı ki forvet hattındaki oyuncu o gün formsuz bile olsa arka 3'lüden biri şapkadan tavşanı çıkarıveriyor. Hadi Ronaldo'yu saymayalım, Mesut, Müller, Ribery, Götze ya da Kuba...
    Şimdi bunu yazınca insan Krasic ve Stoch'un duruma daha da içleniyor.
    Diğer yandan Baroni kesinlikle o 3'lünün oyuncusu değil. Artık bunda ısrar etmenin anlamı yok. Baroni bu takımda Raul'un ya da Emre'nin yedeği olabilir.
    Sonuç olarak; eğer bu bölgenin ideal oyuncuları (Stoch ve Krasic) oynamıyorsa ve 3'lüyü tamamlayacak oyuncu profiline en uyan alternatifin Sezer ise, dizilişte değişiklik şart gözüküyor.
    -Kürşad

    YanıtlaSil
  9. değerli arkadaşlar yazdıklarınızı elimden geldiği kadarı ile okumaya ve kendi kendime analiz etmeye çalışıyorum ve şu soruyu kendi kendime soruyorum ve hala cevabını bulmuş değilim acab sizlerden bu soruma karşılık yorum gelirmi Sorun sistemdemi ? bu kadar basit bi soru bunun cevabını arıyorum bende aslında bu sene oynadığımız futbolun pek içaçıcı olduğu söylenemez fakat sanırım kendi şahsi fikrim tabi sorun ilk önce yönetimde yönetim olarak inanmışlık yok vede yeteri kadar futbolcularımızı ve teknik heyetimizi motive edecek yöneticimizin olmaması öncede sayın Mahmut uslu Sayın Murat özaydınlı Sayın Ali koç sayın Nihat özdemir gibi sivri dilli ve futbol takımımızı motive edecek yönetim profili oluşturamamaktan kaynaklanıyor elbette diyeceksinizki yöneticilermi çıksın oynasın katılıyorum bu yaklaşımada yalnız bu insanlar yöönetimde iken medya maymunlarına karşı omurgasız insanlara karşı hak ettikleri cevabı anında alıyorlardı fakat şu anki yönetimiz çok ama çok pasif kalıyor bu konuda dolayısı ile futbolcu kardeşlerim kendilerini yalnız hissediyor ve yeteri kadar maçlara konsantre olamıyor hepinizin bana katılacağını biliyorum bu konudada biz bu değiliz oynadığımız futbol biliyorumki kendi futbolları değil en çok ihtiyacı olan şeyin sadece Baba şefkati olduğunu düşünüyorum tşk ediyorum hepinize

    YanıtlaSil
  10. sistemle bir sorun yok. sistem kurmak, bu sisteme alıştırmak kolay. fenerbahçe nin yapamadığı oyun içinde ki duran top, kanat oyunları! mücadeleci ve idealist oyunculardan kurulu bir takım kadromuzun olması lazım! sorun mantalite! sorun özgüven! neden yıllarca barcelona,real madrid yada milan lı futbolcular için "adamlar 3-0 önde dakika olmuş 90 haala deli gibi koşuyorlar ya!:s" diye şaşırdık? çünkü büyük takımların oyuncuları mücadeleci olurlar,iddaalı olurlar! bkz. ilk geldikleri zaman ki kuyt, meireles şuan ki emre, ziegler! bu takım psikolojisi ile yeni gelen 3 oyuncumuzda bu sinerjide ezilip diğerlerine benzemezse adımı değiştiririm! hep söylerim yetenek önemli ama 11 kişinin 11inde de gerekli değil,mücadeleci ruh daha gerekli! yoksa hepimiz gördük ki burak yılmaz gibi bir kabiliyet düşmanı bu memlekette yada şamp. liginde çatır çatır gol atıyor! neden? çünkü adamın bir ideali var! düşecek kalkacak bencillik yapacak atacak kendini ama o golü atacak! burak sadece bir örnek,istediğimiz bir karakter tipi değil! ama durum bence tam olarak da bu!
    yazınızda yapılan 4-4-2 dizilimine katılıyorum. hasan ali yerine ziegler,topuz yerine ise krasic ve bekir yerine egemen ile değişmesini daha doğru buluyorum.

    YanıtlaSil
  11. Iyigunler,

    Asil sorunu sistemde aramamak gerek, sistem en son bakilmasi gereken bir detaydir sadece. Ben futbolcularin formsuz/kondusyonsuz oldugunu dusunmuyorum. Her seyden once basarisizligin, yaklasik 6 senedir bircok kez son anda sampiyonluk kaybeden oyuncularin ve yonetimin olusturdugu psikolojik bir basiretsizlik oldugunu dusunuyorum. Bir diger sorun ise futbolcularin hicbir zaman asil olmasi gereken yerlerinde oynamamasi gercegi. Devamli futbolcu olup onlardan cakma yolla baska mevki yaratmaya calisiyoruz. Ornegin, Kuyt ve Sow kaleden uzaklastikca etkisiz olan futbolculardir (buyuk cabalarina ragmen), Krasic'i neredeyse hic sag kanatta kullanmadik ondan hep bir cakma sol kanat yaratmaya calistik. Eger Alex'li sisteme devam edilecekseydi, Alex'in yerinde Stoch, Semih hatta Mehmet Topuz kullanilabilirdi. Bunun yerine orada 235346223423 kere Cristian denendi ve basarisiz olundu.

    Bence takimin en buyuk problemi statejisizliktir. Futbol takiminin ve dahi yonetimin bir stratejisi bulunmamaktadir. Antrenor basta olmak uzere kimse cikip da "BIZ SAMPIYON OLACAGIZ!" dememektedir, buna karsin "Gidebilecegimiz yere kadar gidecegiz" demektedir. Vizyon, hedef konulmadigi muddetce basari imkansizdir ve bu hayatta her konuda boyledir. Bunun paralelinde futbolcularin sahada da bir stratejisi bulunmamaktadir. Yanlis yerde kullanilan stratejisiz futbolcularin formsuz gozukmesi olagandir. Ne savunma, ne atak stratejimiz bulunmamaktadir. Devamli 5' e 2 top kapma antremani yapan futbolcular topu cok iyi kapmakta (bilhassa Salih) lâkin kaptigi topla ne yapacaklarini bilememektedir. Esli oyun varyasyonlari, pas, kanat, kontra atak, duran top organizasyonlari belirlenmemis, calisilmamistir. (Bunun uzerine sizden guzel bir calisma bekliyorum sayin blog sahibi) Bunun otesinde savunmada da kêza bir stratejimiz yok fakat begenmedigimiz Mehmet Topal'in olaganustu cabasiyla savunma derli toplu gozuktu.

    Formasyona gelince 2 cesit formasyon onerecegim birincisi normal formasyonumuz olmali, Avrupa'da ve zor deplasmanlarda oynanacak formasyon, ikinci onerecegim ise mac sonlarian dogrus bastiracak ya da ic sahalarda baskili oyun formasyonumuz olacaktir:

    1. Formasyon (Avrupa, zor deplasman formasyonu)

    Mert
    yobo egemen
    gg hak
    topal
    raul emre
    topuz stoch
    sow

    Bu takimda orta sahanin yedekleri sirasiyla; Salih, Selcuk, Cristian olmalidir. Kanat yedekleri iste Topuz=> Kuyt (Krasic), Stoch => Caner olmalidir, Forvet hatti ise => Webo (Semih).

    2. formasyon (Ic saha baskili oyun, mac sonu koparma baskili oyun formasyonu):

    Mert
    yobo egemen
    gg hak
    raul emre
    topuz stoch
    sow webo (semih, kuyt)

    ya da forvet arkasi semih, stoch denenip sol kanada bir oyuncu alinabilir. Bu formasyona gecmek icin tek oyuncu degistirmek yeterli olacaktir: Topal => kim olursa (herhangi bir forvet ya da forvet arkasi). Bu durumda da Raul tek on libero supurucu ozelligini kullanabilecetir. (Topuz, Emre yardimli)

    Sonuc olarak, once strateji belirlenmeli, sonra dogru oyuncular dogru yerlerinde oynamalidir. Sans faktoru de yanimizda olursa hala sampiyonlugun bize cok uzak oldugunu sanmiyorum.

    YanıtlaSil