Pas pas etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pas pas etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Eylül 2012 Cumartesi

"Koş koş" mu, "Pas pas" mı? Yoksa? [4]




Adım adım ilerliyoruz.

Bu bölümde tablo yok.

9,5 dakikalık bir video izleyeceğiz birlikte.

Buyrun:

How to dribble and create space like Xavi, Iniesta and Messi.




Bu muhteşem videonun ardından, son 2 yıldaki istatistiklerine bakalım Barcelona'nın bir de:





Ne diyoruz her yazıda?
İstatistik tek başına hiçbir şey. 
Ama yetenek de öyle. 

Yukarıda istatistikler. Barcelona en az koşan takım değil. 32, son 16 ve çeyrek final oynayan takımların ortalamalarına oldukça yakın.

Ki; sorsan kimse Barcelona'nın bu kadar koştuğunu bilmez.

Gelelim videoya.

Barcelona'nın küçük sırlarından sadece bir tanesi:

Adam eksiltme ve alan yaratma.

Ayaktan önce akılla oynanır ya bu oyun.
Barcelona da onu yapıyor işte.

Xavi, Iniesta ve Messi özelinde;


  1. Çevre kontrolü yapıyorlar.
  2. Pas istiyorlar.
  3. Koşuyorlar.
  4. Çevre kontrolü yapıyorlar.
  5. Pas alıyorlar.
  6. Adam eksiltiyorlar.
  7. Koşuyorlar.

Kendi yarı alanlarında ve/veya rakip yarı alanda; devamlı surette adam eksiltiyorlar.

Adeta 1 kişi fazla oynuyorlar bu oyunu.

Yetenek.
Ama 7 maddede yazdığımız şu hücum aksiyonunda bile, 2 maddede koşu var.
Üstelik 1'i topla depar.

Zaman zaman birkaç oyuncuyu bile oyundan düşürüyorlar bu basit varyeteyle.
Böylece kontrada yakalıyorlar rakibi ve Messi'nin hünerine zemin hazırlıyorlar.

Sete set, duvara karşı görünen oyunlarda kilidi bu ve bunun gibi varyetelerle açıyorlar.

Doldur boşalt ile değil.

Xavi, Iniesta, Messi diyeceksiniz.
Yetenek.
Evet.

Ama çalışarak, Mehmet Topuz'un da yapmasına hiçbir engel yok bu numarayı.
Ki düşünün; şu videoda izlediklerimizin % 10'unu yapsa orta saha ve hücum oyuncularımız?





Devamını oku...

"Koş koş" mu, "Pas pas" mı? Yoksa? [3]


Maç başına ortalama gol ve puan ile yine madde madde devam edelim.

Tablolarda, maç başına en fazla gol ve puan ortalamalarının oluşturduğu ilk 10 takımı bulacaksınız.


Maç başına ortalama gol ligi





  • 2010-11 sezonunda maç başına ortalama gol liginin ilk 10 sırasındaki takımların tamamı gruptan çıkmış. 2011-12'de ise; 3 takım, Man City, Man Utd ve Valencia ilk 10'daki gol ortalamalarına rağmen gruplarından çıkamamışlar.
  • 2010-11 sezonunda maç başına ortalama gol sayıları ilk 10'da olan takımların; ortalama koşu mesafeleri 111.556 mt., ortalama topla oynama yüzdeleri % 53,60 ve ortalama pas sayıları 568. Bu rakamlar geçen sezon, yani 2011-12'de 111.173 mt, % 54.30 ve 606.
  • Ancak bu ortalamalar, dağınık sayılardan oluşuyor. Şöyle ki; 2010-11 sezonunda, Shakhtar ile Tottenham aynı maç başına gol ortalamasına sahipken, Tottenham Shakhtar'dan tam 5 km. fazla koşu mesafesi ortalamasına sahip. Ancak anlaşılan daha çok koşan Tottenham, Shakhtar'dan fazla gol yedi ki, puan ortalaması Tottenham'ın bir hayli gerisinde.
  • Aynı fark, 2011-12 sezonuna Man City ile Basel arasında da mevcut. gol ortalamaları 1,50 olan 2 takımdan Basel 118 km. koşarken, Man City 112 km koşmuş. Aynı gol ortalamasına daha az koşup, topa daha fazla sahip olarak ve daha çok pasyaparak ulaşmış Man City, ancak Basel daha az gol yemiş ki, puan ortalaması Man City'den bir nebze de olsa yüksek.
  • Hep söylüyoruz ya; istatistik tek başına birşey ifade etmez diye. Bir başka örneği de geçen sezon yaşanmış. Milan, Basel'den tam 15 km. az koşmasına rağmen, daha fazla gol ortalamasına sahip olmuş ve Basel sadece gruptan çıkabilirken, Milan çeyrek final oynamış. Yeteneğin, tüm istatistiklerin önünde olduğuna bir delil daha.


Maç başına ortalama puan ligi





  • 2010-11 sezonunda maç başına ortalama puan liginin ilk 10 sırasındaki takımların tamamı gruptan çıkmış. 2011-12'de ise; 2 takım, Man CityMan Utd ilk 10'daki maç başına puan ortalamalarına rağmen, muhtemelen gruplarındaki gruptan çıkma puan eşiğinin yüksek olmasından dolayı, bir üst turu görememişler.
  • 2010-11 sezonunda maç başına pun ortalaması ilk 10'da olan takımların; ortalama koşu mesafeleri 111.392 mt., ortalama topla oynama yüzdeleri % 53,80 ve ortalama pas sayıları 570. Bu rakamlar geçen sezon, yani 2011-12'de 111.373 mt% 53.70 ve 595.
  • Yeri gelmişken (*) işareti koyma sebebimizi açıklayalım puan tablosuna. Takımların gruplarda aldıkları puanlar malum. Biz, kıymetli bir veri olduğu için, üst turlarda aldıkları galibiyetlere ve beraberliklere de 3 ve 1 puan verdik.
  • Yine bir kontrast örnek ile devam edelim. 2011-12 sezonunda Basel ile Arsenal; aynı maç başı puan ortalamalarına sahip olmuşlar. 2 takım da gruptan çıkmış ve bir üst turda elenmiş. Pas ve topla oynama yüzdeleri de birbirine yakın bu iki takımın en ayırd edici özelliği koşu mesafeleri olmuş. Basel 118 km. koşarken, neredeyse tamamen aynı başarı ve istatistiklere ukaşan Arsenal 110 km. koşmuş. 

Özetle;

  • Yukarıdaki 2 tablo da bize aynı şeyi söylüyor. Yetenek çok önemli ancak yeteneğin yanına Ortalama (111-112 km. Koşu + % 50-53 Possession + 500-550 Pas ) koymak gerekiyor.
  • Araştırmanın ilerleyen safhalarında, bulduğumuz optimum takım değerlerinden, bireysel performans ortalamalarına da indiğimizde, ne yapmaya çalıştığımız eminim ki çok daha net ortaya çıkacak.

Daimi Not: Yorumlarınızı ve analizlerinizi bekliyoruz.


Devam edecek.


Devamını oku...

"Koş koş" mu, "Pas pas" mı? Yoksa? [2]


İlk yazıda seviye seviye ortalamalar üzerinden bir fotoğraf çektik ve yorumladık.
İsterseniz gelin şimdi takımlar özelinde çektiğimiz fotoğrafı yorumlayalım.


En çok koşan, en fazla topla oynayan ve en çok pas yapan 10 takımın oluşturduğu tablolar üzerinden, yine madde madde ilerleyelim.


-Koşu Ligi





  • Ortalama koşu mesafesi liginde; 2010-11'de en fazla koşan 10 takımdan 3'ü gruptan çıkmış. Bu 3 takımdan 1'i Çeyrek, 1'i de Yarı final oynamış.
  • 2011-12 sezonunda ise; en fazla koşan 10 takımdan 5'i gruptan çıkmış. Bu 5 takımdan 4'ü bir üst turda elenmiş ve sadece 1'i Çeyrek final oynamış.
  • İlk yazıda da belirttiğimiz gibi; geçen yıl tüm istatistiklerde artış yaşanmış.
  • Son 2 sezonun en çok koşan takımlarına göz attığımızda; Avrupa'nın en başarılı ve büyük takımlarını ilk 10'da göremiyoruz.
  • En çok koşan 10 takımın; 2010-11'deki maç başına gol ortalaması 1,08, 2011-12'de ise 1,05.
  • En çok koşan 10 takımın; 2010-11'deki maç başına puan ortalaması 0,96, 2011-12'de ise 1,05.
  • Son 2 yılın fotoğrafını incelediğimizde; 2011-12 sezonunda artan koşu mesafesinin yanında, artan topla oynama yüzdesi ve pas sayısının, sonuçlara olumlu yansıdığını görebiliyoruz.



-Possession Ligi




  • Ortalama Possession (Topla oynama yüzdesi) liginde; 2010-11'de topa en fazla sahip olan 10 takımdan 7'si gruptan çıkmış. Bu 7 takımdan 4'ü bir üst turda elenirken, 1'i yarı final, 1'i final oynamış ve topla en çok oynayan Barcelona şampiyon olmuş.
  • 2011-12 sezonunda ise; topa en fazla sahip olan 10 takımdan sadece 3'ü gruptan çıkmış. Bu 3 takımdan, 2'si yarı final, 1'i final oynamış.
  • Geçen yıl, bir önceki yıla göre ortalama topla oynama yüzdesinde de bir artış söz konusu.
  • Koşu Ligi'nin aksine; son 2 sezonun topa en fazla sahip olan takımlarına göz attığımızda; Avrupa'nın en başarılı ve büyük takımlarını ilk 10'da görüyoruz.
  • Topa en fazla sahip 10 takımın; 2010-11'deki maç başına gol ortalaması 1,76, 2011-12'de ise 1,73.
  • Topa en fazla sahip 10 takımın; 2010-11'deki maç başına puan ortalaması 1,76, 2011-12'de ise 1,58.
  • Son 2 yılın fotoğrafını incelediğimizde; 2011-12 sezonunda artan topla oynama yüzdesinin, sonuçlara bir nebze de olsa olumsuz yansıdığını görebiliyoruz.



-Pas ligi





  • Ortalama pas liginde; 2010-11'de en fazla pas yapan 10 takımdan 8'i gruptan çıkmış. Bu 8 takımdan 5'i bir üst turda elenirken, 1'i çeyrek final, 1'i final oynamış ve en fazla pas yapan Barcelona şampiyon olmuş.
  • 2011-12 sezonunda ise; en fazla pas yapan 10 takımdan 5'i gruptan çıkmış. Bu 5 takımdan, 2'si bir üst turda elenirken, 2'si yarı final, 1'i final oynamış.
  • Geçen yıl, bir önceki yıla göre toplam pas sayısında da bir artış söz konusu.
  • Son 2 sezonun en fazla pas yapan takımlarına göz attığımızda; Avrupa'nın en başarılı ve büyük takımlarını ilk 10'da görüyoruz.
  • En fazla pas yapan 10 takımın; 2010-11'deki maç başına gol ortalaması 1,70, 2011-12'de ise 1,77.
  • En fazla pas yapan 10 takımın; 2010-11'deki maç başına puan ortalaması 1,64, 2011-12'de ise 1,67.
  • Son 2 yılın fotoğrafını incelediğimizde; 2011-12 sezonunda artan pas sayısının, sonuçlara bir nebze de olsa olumlu yansıdığını görebiliyoruz.


3 tabloyu birlikte incelediğimizde oluşan notlar ise şöyle;

  • Hani istatistikler tek başına bir anlam ifade etmez diyoruz ya; sanki bunu ispatlarcasına, 2010-11'de 2 istatistik liginde de lider olan Barcelona kupayı alırken, 2011-12, 3 istatistik liginde de ilk 10'a giremeyen Chelsea kupanın sahibi oldu.
  • Geçen sezon, bir önceki sezona göre daha çok koşan ve daha fazla pas yapan takımlar ana tabloda daha başarılı görünüyorlar.
  • Topla oynama yüzdesinde ise, iki yıl arasında ciddi sonuç farkı var. En fazla topa sahip olan takımlardan sadece 3'ü (Barcelona, Bayern Münih, Real Madrid) üst turlara çıkabilmiş. Valencia, Man. City ve Man. Utd. gibi takımlar ise topla oynama yüzdesinde ilk 5'te olmalarına rağmen bir üst tura çıkamamışlar.
  • 1 torba takımlarının daha çok pas ve topla oynama yüzdesine sahip olduğu çok net bir şekilde ortada. zira en çok koşan takımlar arasında 1 tane bile 1. torba takımı yok.
  • Koşu Ligi'nde ilk 10'da yer alan takımların neredeyse tamamı 3 ve 4. torba takımları.


Farklı açılardan çekilen fotoğraflarla devam edeceğiz.
Her yazıda üstüne koyarak, optimumu, futbolun o "G" noktasını bulmaya çalışacağız.


Devam edecek.

Not: Tablolardan çok daha fazla yorum çıkabilir. Ancak gayet net ve okunabilir bu tablolardan, fazla kafa karıştırıcı yorumlara gitmekten bilhassa kaçınıyoruz. Ama siz, yorumlarını pekâla bırakabilirsiniz.


Devamını oku...

21 Eylül 2012 Cuma

"Koş koş" mu, "Pas pas" mı? Yoksa? [1]



Son günlerin moda konusu: Futbolda koşu mesafeleri, pas, possession ve "kutsal" denge.

Aykut Kocaman'ın Maraton Özel Programı'nda telaffuz ettiği 125 km. seviyesinden sonra epey tartışılır hale geldi futbolun istatistikleri.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; istatistikler, tek başına birşey ifade etmezler. Tüm istatistiklerde zirvede olabilirsiniz, ama meşin yuvarlağı ağlara gönderecek meziyeti gösteremezseniz, istatistiklerin hiçbir anlamı kalmaz.

Fakat, bir o kadar da önemlidir istatistik. Zira; eşik atlamak istiyorsan, ulaşmak istediğin seviyedeki asgari gereklilikleri karşılaman gerekir.

Bunlardan biri de, elbette koşu mesafesi, yani sahada 11 oyuncunun kat ettiği mesafedir.

Bir diğeri, toplam pas girişimi ve topa sahip olma oranıdır şüphesiz.

Genelde futbolu bu 3 ana istatistik üzerinden yorumlarız; taç, korner, ofsayt vb.'nin dışında.

Şu kesin ki; Fenerbahçe gibi büyük takımların Avrupa'daki hedefi Şampiyonlar Ligi'ne daimi katılımcı olmak ve mümkün mertebe üst turları zorlamak, ilerlemek.

Örneğin; bir Fenerbahçe taraftarı olarak beklentim, yapılacak sağlıklı ve rasyonel bir planlama ile, gelecek 10 yılda en az 7 kez Şampiyonlar Ligi'ne katılmak ve bunların 3'ünde, TOP16 ve üstünü görebilmek.

Hedef bu olmalı. En azından buna yakın olmalı ve bunun için hem bireysel hem de takım olarak, tüm istatistiklerde hedeflenen seviyenin gerekliliklerini karşılayacak potansiyeli üretmeli ya da satın almalı.

Bu yazı dizisinde sizinle birçok tablo paylaşacağım. Tablolardaki istatistiklerin tamamı UEFA'nın her yıl yayınladığı "Champions League Technical Report"tan alınmıştır.


Başlayalım isterseniz.


CL 2010-11 ve 2011-12 ÖZET TABLO [1,2] 



Tamamı ortalama değerlerden oluşan tablo gayet net. Ancak biz yine de, takımlar seviyesine inmeden, özet tablo üzerinden bazı çıkarsamalar yapalım.


  • Son 2 sezonda; Şampiyonlar Ligi'ne (ŞL) katılan 32 takımın ortalama kat ettikleri mesafe 112,5 km., topla oynama yüzdesi % 49,42 ve toplam pas 510.
  • Geçen yılın ortalamalarında; evvelki yıla oranla 3 istatistikte de artış mevcut.
  • Genel olarak; gruplardan çıkamayan takımlar, çıkan takımlardan daha çok koşmuş ancak daha az pas yapıp, topa daha az sahip olmuşlar. Bu fark özellikle 2010-11 sezonunda daha açıkken, geçen sezon bir nebze kapanmış. 
  • En çok koşanın 123, en az koşanın 103 km. koştuğu son 2 sezonda; takımlar elenip, üst turlara çıkıldıkça oluşan ortalama koşu mesafesi 111-112 km. Ayrıca topla oynama yüzdesi % 50'nin, toplam pas da 550'nin üzerinde.
  • Yarı final ve final değerleri; özellikle topla oynama ve pas yüzdelerinde, Barcelona'nın final oynayıp oynamamasına göre değişmiş durumda.
  • 2010-11 yılında daha az koşup, daha çok pas yapanlar final oynarken, geçtiğimiz sezon, daha çok koşup, daha az pas yapanlar final oynamış.
  • Salt yukarıdaki tabloyu yorumlayarak konuşacak olursak; TOP16 ve üzerini hedefleyen bir teknik direktörün, 111-113 km. seviyelerinde mesafe kat etmek, % 50'nin üzerinde topa sahip olmak ve 550 üzerinde pas yapmak gibi asgari hedefleri olması kabul edilebilirdir.


Takım analizlerine girildiğinde; yukarıdaki çıkarsamalar biraz daha netlik kazanacak, örneklerle pekişecektir.

En başta söylediğimiz gibi;

İstatistik tek başına hiçbir şeydir. Ancak; koyulan hedeflere ulaşmanın gerektirdiği asgari yeterlilikleri karşılamak için, bir o kadar elzemdir.


Devam edecek. 






Devamını oku...