11 Şubat 2013 Pazartesi

Galatasaray'ın böyle aşağılık gelenekleri yoktur!

Galatasaray Yönetim Kurulu

Dün gece; her ne olduysa Beyaz TV okları Galatasaray ve Başkanı Ünal Aysal'a çevirdi.
Haliyle bu durum hem Galatasaray hem de Fenerbahçe cephesinde şaşkınlıkla karşılandı.

Kanaltürk'te Futbolizm, TV8'de Telegol ve Beyaz TV'de Derin Futbol'da konuşulanlar hiç umurumda olmadı ama maalesef bir şekilde gündem oluşturdu bu sözde futbol programları.

Ahmet Çakar ve Ertem Şenergiller'in ne dediği/demediiyle ilgilenmiyorum elbette.

Beni; programa konuk olan Ekonomist Yavuz Semerci ve Galatasaray Yöneticisi Sedat Doğan'ın sözleri ilgilendiriyor.


AYSAL: "Yavuz Semerci Fenerbahçelidir, o yüzden..." - SEMERCİ: "Ben Beşiktaşlıyım!"

Programın Galatasaray açısından komik tarafıyla başlayalım.

Yavuz Semerci; bildiğiniz gibi Galatasaray'ın borsa vurgunu hakkında yazan/yazmayan onlarca ekonomistten sadece biri. Sözünün arkasında duran ve korkmadan devam eden yürekli bir gazeteci.

Gelin görün ki; sansür altındaki kamuoyunda tek başına yarattığı etki bile Ünal Aysal'ı rahatsız etmiş olacak ki, Semerci'nin iddialarına "Yavuz Semerci Fenerbahçeli'dir, bu program da kurmacadır." cevabını vererek savundu kendini ve kulübünü.

Yavuz Semerci ise "Ben Beşiktaşlıyım." diyerek cevap verdi. O an Aysal acaba neler hissetti?

Yani Ünal Aysal'a göre; Galatasaray'ın aleyhinde ve ama kayıtsız şartsız bir doğruyu söyleyen Fenerbahçeli ise o söz geçersizdir. Öyle mi?

Batıya açılan pencerenin fikri ve vicdanı hür Başkanı'nın düşünce ve demokrasi anlayışını bir kenara bırakalım şimdilik.


Gelelim içinde Yavuz Semerci ile Sedat Doğan'ın karşılıklı konuşmalarının da olduğu kısma:


Ünal Aysal'ın zamanında fahiş fiyattan elektrik satarak Türkiye'yi zarara uğrattığı ve bunun Sayıştay raporlarıyla sabit olduğu konusu gündeme gelince:


Sedat Doğan: Durum tamamen Başkanımız ile ilgilidir. Galatasaray'ın borsa durumu ise tamamen hukuka uygundur. 


Yavuz Semerci: Benim camialarla sorunum yok. Ben işimi yapıyorum. BJK'ye de GS'ye de aynı mesafedeyim. SPK'da yapılanlar hukuğa uygun değildir. Yatırımcıdan bilgi gizlenmesinin farklı bir yönü yoktur. SPK yatırımcıdan bilgi gizlemiş, onların hakkını savunmamıştir. Ünal Aysal GS'nin gelecegini kurtarırken yatırımcıyı ve devleti zarara uğratmış oluyor. Yatırımcıdan bilgi gizlemek dogru degildir. Bu konudan % 1500 eminim.


"BU BİR SPOR PROGRAMI İSE KONUNUN NE İLGİSİ VAR?"

Sedat Doğan: Sayın Fatih Altaylı'nın 7 yıl önce yazdığı yazının bugün gündeme gelmiş olması nedendir? Merakımdan soruyorum. Ünal Bey Galatasaray Başkanı olmadan yazılmış bir yazı bu. Neden Ünal Bey'le ilgili bu konuyu gündeme getiriyorsunuz bugün?
Ayrıca bu konunun spor ile ne ilgisi var suan? Bu bir spor programı ise konunun ne ilgisi var?


"BİR TAKIM ŞEYLER OLDU 7-8 YIL ÖNCE ANCAK BUNU DİLE GETİREMEM"

Sedat Doğan: Bahsettiğiniz Sayıştay raporu Galatasaray ile mı ilgilidir yoksa Ünal Bey ile mı ilgili? Ben Ünal Bey'in avukatı değilim sonuçta. Birşeyler de biliyorum ancak bunu gündeme getiremem. Bir takım şeyler oldu 7-8 yıl önce. Ancak bu bir spor kulubünün konusu değil. 


"DEVLETİ ZARARA UĞRATANLAR O DÖNEMKİ DEVLET YÖNETİCİLERİDİR"

Sedat Doğan: Ünal Bey ile ilgili olarak 1- Ünal Bey, Unimar'ın 3 büyük ortağından biri. 2- Bu santrallere işler ihaleler ile veriliyordu. O dönemin devlet yoneticileri karar veriyordu. Eğer iş adamı ve yatırımcı iseniz sunu düşünürsünüz, ben devlete borç veriyorsam bunun 2 katını almalıyım diye düşünürsünüz. Devlet zarara uğratılmış olarak görülüyor ancak devleti zarara uğratanlar o zamanki devlet yöneticileridir, ihale ile alan iş adamları değildir. Devlet o dönem zarara uğradıysa sorumlu devletin kendisidir. İşadamlarını suçlayamazsınız. 


"ÜNAL AYSAL DEVLETİ DOLANDIRDI DİYEMEYİZ"

Sedat Doğan: Eğer suç da varsa yargılanır ceza alırlar. Bence Ünal Aysal devleti dolandırdı diyemeyiz. Ben bunu Ünal Bey özelinde söylemiyorum. Göbek bağı dediğiniz şeyin ne olduğunu biliyoruz. Varsa gereği de yapılabilir. Ki konunun spor ile ilgisi de yok. 



"ELEKTRİK DÜNYADA 3 İKEN O DÖNEMDE 7'YE SATILMIŞ"

Yavuz Semerci: Sayıştay raporundaki konu ihale ile yaptırılan bir iş değil. Sayıştay orada diyor ki devletin aldığı elektrik dünyada 3 iken o dönemde 7'ye satılmış. Yani bu işte sorun bu noktada.


"BİZ GELDİĞİMİZDE GALATASARAY TEKNİK İFLAS DURUMUNDAYDI"

Sedat Doğan: Galatasaray yaptığı her şeyi SPK'dan izin alarak yaptı. Biz göreve geldiğimizde Galatasaray teknik iflas durumunda idi. Küçük yatırımcı eğer borsa yatırımı hakkında destek almıyorsa, danışmanlık almıyorsa kimse kusura bakmasın borsa yatırımı yapmayacak. 2- Bu kadar borçlu olan şirketin hissesi bu denli yüksek olmaz. 3 - Biz divan toplantımızda hisse satacagimizi açıklamıştık. 4- Galatasaray A.Ş. ilk kurulurken sistem yanlış olmuş, bu doğru. Biz şirket birleşmesi yaparken bir çağrı yaptık: Gelin ortalama fiyattan hisselerinizi geri almaya alalım dedik. O dönem bunun için kredi aldık. 


"İZAHNAMEDE NE YAZIYORSA ODUR!"

Sedat Doğan: Bu şirket birleşmesi yapılırken, bizim koltuk haklarımız, localar vs'nin % 90'inin Galatasaray Spor Kulubü'nde olduğu bellidir. İzahnamede ne yazıyorsa odur. Galatasaray hukuksuz iş yapmaz. Bu iddialar mahkemelerde ispatlanırsa o zaman gereği yapılır tabii ki. 

"İZAHNAMEDE O YAZMIYOR!"

Yavuz Semerci: İzahnamede o yazmıyor. Stad A.Ş.'nin gelirlerinin, birleşme ile Sportif A.Ş.'ye olumlu katkı yapacagı yazıyor. Sonra ise stad ve locanın gelirlerinin yüzde 70'i derneğe kalmıştır diye bir açıklama yapıyorsunuz. Yatırımcıdan bilgi saklıyorsunuz.


"TAHKİM KURULUNUN VERDİĞİ KARARLAR YATIRIMCIYI ZARARA SOKUYOR"

Sedat Doğan: Ben sizden bir de tahkim kurulunun vermiş ve vermemiş olduğu cezaların durumunu bir konuşun istiyorum. Yavuz Bey'den bu konuda yazı bekliyorum. Sizden de bu konuya hassasiyet bekliyorum. Hukuka uygun olmayan kararlar alıyorlar. Yatırımcıyı zarara sokuyorlar.



Özetle;

Sedat Doğan;

  • Ünal Aysal'ın Sayıştay raporuyla sabit devleti zarara sokma hususunda; bir yolsuzluk olduğunu kabul ediyor ancak devletin o dönemki yöneticilerini suçluyor.
  • Göreve geldiklerinde Galatasaray'ın teknik iflas durumunda olduğunun altını bir kez daha çiziyor.
  • Borsa vurgununun ilk adımı olan şirket birleşmesi izahnamesinde stad gelirlerinin dernekte kaldığının belirtildiğini söylüyor ama Yavuz Semerci kesin bir dille yalanlıyor bunu.
  • Galatasaray'ın değil, Tahkim kurulu kararlarının yatırımcıyı zarara uğrattığını düşünüyor.
  • Bir de; spor programlarında neden bunların konuşulduğunu merak ediyor. Şimdi, 2 yıl sonra.




Beni ilgilendirmiyor ama meraklısına; aşağıda Ahmet Çakar ve Ertem Şener'in konuya müdahil olduğu alanlar mevcut.


Ertem Şener yayın boyunca 20 kez Galatasaray'dan, Ünal Aysal'dan af diledi [Sayın Başkanımız vs gibinsöylemler ile]

Ahmet Çakar: Aziz Yildirim ile ilgili 2 yıldır her şeyi konuşuyoruz. Askerliğine, bacağının boyuna kadar.  O zaman ben bunu da dile getiririm. Hiçbir yolsuzluk devleti 500 milyon dolar dolandırmaktan daha kötü değildir.

Ertem Şener: 12 Eylül sorgulaması bile bugüne uzanıyor. Bu konunun bugün gündeme gelmesi de gayet doğal. 

Ahmet Çakar: Bizim hangi konuyu konuşacağımıza biz karar veririz. 3 Temmuz'dan sonra şike yapılıp yapılmadığını, Aziz Yıldırım ile ilgili her konuyu haftalarca aylarca biz konuşurken siz bize 'bu konuları neden konusuyorsunuz' demediniz. Bugün de bunu söylemeye hakkınız yok. Düğmeye basıldığı falan da yok. İstedik ve bugün gündeme getirdik.

Ahmet Çakar: Siz keşke biz Aziz Yıldırım'ın askerliğini konuşurken de söyleseydiniz. O zaman da biz dahil her spor programına bağlanıp bunları dile getirseydiniz. 

Ahmet Çakar: Sevgili kardeşim Sedat Doğan, ben tatmin olmadım bu söylediklerinden. Ünal Aysal'a sesleniyorum, bu ülke için elektrik konusunda bir yumuşaması olmaz mı?

4 yorum:

  1. Eline sağlık hocam güzel toparlamışsın.. Gazeteler de bu kadar net görebilse keşke basın karakterini kaybetmiş.

    YanıtlaSil
  2. naçizane yorumum şudur: Ahmet Çakar diyor ki Aysal'la isterse yarın bu programda ya da onun belirleyeceği yerde görüşmek isterim peki neden görüşmek istiyor neden aylar sonra bu konu tekrardan Çakar tarafından harlanıyor sebebi gayet basit kaybettiği tazminat davası. bir şekilde bu olayı gündemde tutup bakın istersem her gün bu konudan size vururum gelin uzlaşalım demeye çalışıyor eğer uzlaşırlarsa da Çakar çıkıp ben ikna oldum diyecek. Çakar'ın kendisi için dediği ''ben ayıyım benle yatağa girilmez'' lafını hatırlatırım.

    YanıtlaSil
  3. sedat doğan doğru söylemiş esas suçlu o dönem ihaleyi veren yöneticilerdir. hukuki açıdan suçlu olan onlar. etik ve milli menfaat açısından ise tabiki de aysal ın yaptığı bu ülkeye herhangi bir fransız yada rus un yakınlık hissedeceği kadar etik ki zaten ünal aysal ın memleket sevgisinden bahsetmemiz anlamsız, kendisinin tükiye ile pek de ilgisinin olduğu söylenemez.

    gündem değişmesin. bir vergi borcu, mali ödemeler konusu vardı? ondan bahsetsinler. spk falan hikaye, 600 milyon tl lik stadı oraya sanki kendileri diktiler de gelirlerini ordan oraya aktarıyorlar. benimde 100bin tl lik arazim var memlekette, devlet baba onu benden alsın sonra herhangi bir yerden aynı değerden fazlasına bir dükkan,bakkal çakkal yapıversin bana bende ondan para kazanayım. bunu bana da yapsın! sermaye falan arttırmıcam da hem.

    şunu herkes bilsin 500 yıldır bu böyledir bu topraklarda, bizim başımızdakilerde böyle!
    türkiyede vatandaş fukara olmak zorunda,ekip biçmek vergi ödemek zorundadır. şirketler,localar ve ticari uluslular(!) ise zengindir. mal mülk onlardadır. isimleri ahmet mehmettir ama geldikleri yerler altay dağları malazgirt değildir!
    halkın takımı spor mücadelesini verecek. taraftar bütcesi el verdiği kadar maddi, sesi yettiği kadar manevi destek olacak!

    şampiyon olunca tüm türkiye inleyecek en büyük kanarya diye!

    YanıtlaSil
  4. elinize sağlık biz küçük yatırımcılar yolunacak kaz gibi görülmekten ve spk nında asli görevini yapmamaktan tek çare spor proğramlarında ekonomi konusu konuşulmaya başlandı ve spk dan hala bir beyanat yok sözde bağımsız kurumdur ama sermaye artırımı iptal edilmeden önce şirket yöneticiyleriyle iştişare edip mutabakata varmayı biliyorlar ama biz ky lar spk başkanından randevu isteyince yok diyor.şirket yöneticilerine önceden bilgi vermekle spk da manipülasyona davet etmektedir

    YanıtlaSil