Türk futboluna tarihi bir leke daha: Vergi Affı!

İlk af 1963'te.

Ve deniyor ki; "252 sayılı, spor kulüplerinin vergi borçlarının bir defaya mahsus olmak üzere affı hakkında yasa..."

Peki bu kaçıncı kez?

***


Bilhassa futbol endüstriyelleşmeden önce çok karşılaşırdık aşağıdaki manşetlerle.
Kulüpler, gelirleri kısıtlı olduğu için vergilerini öde(ye)miyor ve dönüp dolaşıp devletle pazarlık yapıyorlardı.
Lami cimi yok, her kulüp bundan istifade etti 1963'ten beri, 2000'li yıllara kadar.
Mı acaba?

Ama devir değişti. Şirketleşen ve borsaya kote olan futbol kulüpleri artık vergilerini ödüyor.
Mu acaba?

***

Görülüyor ki; 

Galatasaray, tüm vergi aflarından en fazla yararlanan kulüp. Neredeyse hiçbir dönem ödememiş vergilerini. 2003, 2008, 2010, 2012.
2010 torba yasa ile gelen vergi barışıyla azaltıp taksitlendirdikleri vergileri bile ödememişler.

Beşiktaş, bazı dönemlerde listenin en sonunda, bazı dönemler en başında yer almış.

Fenerbahçe ise son torba yasasından sonra vergilerini tıkır tıkır ödemiş.

***

Dün bir kez daha gündeme gelen "Kulüplere Vergi Affı" ile kulüplerin affedilecek borçları aşağıdaki gibi:

Galatasaray   : 25,9 Milyon TL [Ödenmemiş, vadesi geçmiş.]
Beşiktaş        : 45,6 Milyon TL [Ödenmemiş, vadesi geçmiş.]
Trabzonspor : 44,5 Milyon TL [Ödenmemiş, vadesi geçmiş.]
Fenerbahçe  : *5,9 Milyon TL [Vadesi henüz geçmemiş, muhtemelen ödenmiş.]

*= Fenerbahçe'nin vadesi geçmiş vergi borcu yok. Son torba yasasıyla yapılan vergi barışına riayet etmiş ve vergilerini tıkır tıkır ödüyor. Görülen 5,9 Milyon TL rakamı Ağustos ayı bilançosunda mevcut ve henüz vadesi geçmemiş. Kulüpten alınan bilgi ödendiği yönünde. Yani aslında o haneye "0" yazmalıyız.

Dolayısıyla Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'un affedilmesi gündeme gelen vergi borcu toplamı tam 116 Milyon Türk Lirası.

***

Beşiktaş'ın hali malum.
Savulunacak tarafı yok.
Ama bu sezon Avrupa'ya alınmayarak ve futbol giderlerini azaltarak bedelini bir şekilde ödedi.

Trabzonspor giderler tarafında fazla açılmış değil. Ama durumları pek parlak görünmüyor. 


Zurnanın zırt dediği yer ise hiç şüphesiz devletin öz evladı Galatasaray.

• Yıllarca transfer bedellerini, futbolcu maaşlarını, maç bileti gelirlerini düşük gösterip zaten doğrudan vergi kaçırdıkları iddia edildi.
• Kirasını ödemedikleri ve hak kaybına uğradıkları Ali Sami Yen adlı gecekondudan metazori(!) çıkartılıp, tek kuruş ödemeden Seyrantepe'de villaya yerleştirildiler.
• Sözleşme koşullarına uymadılar, stadın üstünü kapatmadılar.
• Stad gelirlerini Sportif A.Ş'den kaçırdıkları iddia edildi.
• Sonra o stad gelirlerini ayni olarak bedelli sermaye artırımında kullandılar.
• Yetmedi o stad gelirlerini gelecek 16 yıl için değerletip, yine ayni olarak 2. kez bedelli sermaye artırımı için başvurdular.

Vergilerini ödemiyorlar, maaşları/transfer ücretlerini düşük gösteriyorlar, teberrulu bilet sattıkları iddia ediliyor, GSGM ile yaptıkları sözleşme şartlarına uymuyorlar, borsada tarihin en büyük vurgunu olduğu iddia edilen operasyonlarla kasalarını dolduruyorlar, devlet ise onlara stad yapıyor, vergilerini affediyor, belki de spor salonu yapacak.

Onu geçtim; Financial Fair Play'de çok açık bir ihlal olarak kabul edilen "Vadesi geçmiş vergi borcu" Galatasaray bilançolarında bile nal gibi dururken; onlarca kulübe yaptırım uygulayan UEFA, Galatasaray'a neden dokunmuyor?

Yazın yediği hurmaların bedelini kim, ne zaman ödetecek saray takımına?

***

Bakın 2008 yılından bir örnek:

"Maliye Bakanlığında Gelirler Başkontrolörü olarak da görev yapan, spor araştırmacısı Murat Başaran, benzer uygulamalar ile, Kurumlar Vergisinden muaf olan gerek spor kulüpleri dernekleri, gerekse halka açık olanlar dahil anonim şirketlerin, 5228 sayılı Yasa ile 31.12.2004 tarihine dek vergi ve bağlı borçlarının, beş yıllık vadede ve tecil faizinin sadece 1/6'sı uygulanarak ödeme olanağı sağlandığına, en son 20.02.2008 tarihli yasa ile kulüpler açısından önemli bir borç kalemi olan, maç hasılatlarının yüzde 7’si oranında Federasyonlar Fonuna ödenmeyen tutarların tahsilinden vazgeçildiğine dikkat çekiyor.

Maç hasılatlarından toplanması gereken 44 bin YTL’lik tutarın görmezden gelindiği bu sistemde 18 Süper Lig takımı içerisinde en büyük borcun ise Galatasaray Spor Kulübü tarafından yaratıldığına şahit oluyoruz. 18 Süper Lig takımının toplam 60 milyon YTL’lik borcunun 37,7 milyon YTL’si Galatasaray’a aitken en yakın rakibi Gaziantepspor’un 4.4 milyon YTL borcu olduğunu söyleyelim. Diğer büyük takımlarımızdan Beşiktaş’ın borcu 1 milyon YTL’nin altında yer alırken, Fenerbahçe borcu olmayan kulüpler arasında gözüküyor."

***

İlk bedelli sermaye artırımı öncesi borç-alacak farkı ve FFP indexinde Beşiktaş'tan kötü durumda olan Galatasaray, nasıl oldu da bu hale geldi diye düşünecek bir Allah'ın kulu yok mu?

Hadi bu sene Şampiyonlar Ligi'nden hatırı sayılır gelir elde ettiler. Yüzmilyonlarca lira borcun UEFA'dan gelen para ile mi kapandığını sanıyorsunuz?

***

Bir yanda; 

Başta devlet olmak üzere, hiçbir kuruma karşı maddi vecibelerini yerine getirmeyen bir spor kulübü.

Ve onun elinden tutup; önce stad, sonra borsa oyunları ve ardından vergi affıyla zirveye itekleyen bir devlet.

Diğer yanda;

Maddi manevi tüm vecibelerini yerine getiren ve Türkiye'ye kendi cebinden ödeyerek sayısız tesis kazandıran bir spor kulübü.

Ve onun, bir darbeyle yerle yeksan edilmesine göz yuman, hakimiyle, savcısıyla, polisiyle sırtından sopayı eksik etmeyen bir devlet.

***

Söz uçar yazı kalır:

VERGİ AFFINA ve bundan doğacak HAKSIZ REKABETE HAYIR!

***

Son olarak;

Tarihin tozlu raflarında vergi afları: