Teknik/Taktik açısından inceleyecek olursak;
Genel Bakış:
Takımın boyunun geçtiğimiz karşılaşmalara göre (Son karşılaşma 31 Metre) çok ciddi bir artış oldu, takım daha geniş alanda oynadı. Ancak oyunun % 50'lik kısmını karşı sahada oynamak geçtiğimiz haftalara göre ciddi bir artı gibi görünüyor.
3. bölgede topla oynama oranı % 31.79 a çıktı, geçtiğimiz hafta bu oran %20'di. Bu veri de oyunu karşı alana yıkma konusunda başarılı olunduğunu bir kez daha gösteriyor. Defans bölgesinde alan kullanımı geçen hafta ile hemen hemen aynı iken hücum bölgesindeki bu artış takımın orta alanı daha hızlı kat ettiği şeklinde yorumlanabilir.
Kat edilen mesafelere baktığımızda geçen haftaya göre düşüş var, takım 110 km mesafe kat etmiş. Bu istatistikte topun toplam 50 dakikayı bulmayan topla oynama süresinin de etkisi olduğunu düşünüyorum. İki oyuncu 11 km barajını geçmiş.
Kişisel performanslara baktığımızda Caner'in olağanüstü konsantrasyonunun devam ettiğini görebiliyoruz. 90 dakikada topla 82 defa buluşmak, o oyuncunun açlığını, isteğini, özverisini gösteriyor. Topla 3'30'' oynayarak Fenerbahçe'de topla en fazla oynayan oyuncu da oldu. Sürekliliğine de bakacak olursak yine takım arakadaşlarından olumlu anlamda ayrıştığını görebiliyoruz. Ceza alanına attığı 33 top ise gerçekten taktir edilesi. Bu karşılık olarak Gökhan'ın istenilen performanstan uzak olduğunu gördük. Özellikle sürekliliğe baktığımız zaman Caner'in oldukça gerisinde kaldı.
Caner'in saha içinde topla buluşma noktalarını da aşağıda görüyoruz; Heralde günümüz modern sol bek oyuncusundan beklenen birçok şeyi yapıyor. Daha dişli rakiplere belki bu kadar çok çıkamayacak ancak bu potansiyeli olması onu farklı bir oyuncu yapıyor.
Önceki haftalara göre savunma anlamında takım olarak bir gelişme var. Özellikle geri 4 lünün değişmeden her hafta beraber oynaması savunma disiplinini beraberinde getirdi. Topal'ın da rakipten savunmada 10, orta alanda 5 top çalması savunma dörtlüsünün işini rahatlatıyor. Meireles'in iyi oynarken sakatlanarak oyundan çıkması hem hücum hem de savunma anlamında takıma olumsuz etkisi oldu. Dün çok istekliydi, aşağıda ceza alanı önünden 113 km'lik çok etkili şutu önce yaptığı 60 metrelik koşuyu görüyoruz. İstekli bir Meireles fark yaratıyor.
Ayrı bir parantez Egemen'e açmak gerekebilir, çok büyük bir özveri ile oynuyor. Bu özveri rakamlara da yansıyor, savunmada rakipten aldığı 16 top ile fark yaratan savunmacı oldu.
Hücum:
Hücum anlamında Fenerbahçe'nin zengin alternatifleri olduğunu düşünüyorum. Özellikle ayrıcalıklı iki bek oyuncu ile fark yaratabilecek potansiyele sahip bir takım. Ceza sahası ve hücum organizasyonları anlamında bu iki oyuncu aktif olduğu sürece farklı varyasyonlar yaratılabilir. Kuyt ta herşeyini vererek oynamaya devam ediyor. Hücum bölgesine 12 pas yaparken bunların 9'unda başarı sağladığını görüyoruz.
Alper Potuk ta etkili oynadığında Fenerbahçe için ne kadar fydalı olabileceğini özellikle ikinci yarıda gösterdi. Topla dripling yapabilen ender Fenerbahçeli oyunculardan biri. Gelişmeye ihtiyacı var ve dakika aldıkça bu gelişimi gerçekleştirecek gibi görünüyor. Bu hafta özellikle ikinci yarı mesuliyet aldı, etkili oynadı. Hücum bölgesinde 12/11 pas ile oynadı. Gençlerbirliği'li üç oyuncunun Alper'i durdurmaya çalışırken sarı kart gördüğünü izledik.
Maçın Oyuncusu:
Bu önemli deplasmanda galibiyeti getiren golü atıp sahaya herşeyini vermeyi sürdüren Kuyt bu hafta maçın oyuncusu oldu.
Maçın Hayalkırıklığı:
Webo'yu bu karşılaşmada etkisiz gördüm. bu noktada Sow, Emenike, Webo gibi etkin hücum oyuncularını en iyi şekilde kullanmak Ersun Yanal'a düşüyor.
Önümüzdeki hafta Trabzonspor ile oynanacak karşılaşma birçok açıdan çok önemli. Galip gelinerek hem seri devam ettirilmeli, hem de rekabet noktasında üstünlük korunmalı.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil