Fenerbahçe İstanbul'da üst üste oynadığı 4. haftayı da fire vermeden 3 puan ile geçti. Sezona görece dağınık ve moralsiz başlayan bir takım için bu süreç önemliydi ve bu süreçten kayıpsız olarak 12 puan çıkartmayı bildi. Teknik olarak dün akşam neler yaşandı madde madde değinmeye çalışalım;
GENEL BAKIŞ:
Genel anlamda Fenerbahçe'yi sıkıntıya sokacak bir karşılaşma olmadığını söyleyebiliriz.
Önceki iki haftaya göre takım karşı alanda daha az oynamış görünüyor (%41). Önceki hafta bu oran %52 iken bir önceki hafta ise %42 idi. Tabi bu durumun oluşmasında 21. dakikada Kuyt ile gelen 2. golün etkisi olabilir. Bu noktada takımın geçtiğimiz haftaya göre daha fazla (496) ve daha yüksek isabet oranlı pas (%89) yapmış olması takımın, skoru elde ettikten sonraki refleksini görmemiz açısından yol gösterici olabilir. İsabetli bir şekilde pas oyunu sürdürülüyor. Takım boyunda da azalma var (31,24 m).
Daha kompakt bir takıma mı dönüşüyoruz? Gelecek haftalar bize bunu daha net gösterecek.
Kat edilen mesafelere de bir göz atacak olursak; geçen hafta 111 km mesafe kat eden takım bu hafta 115 km'ye çıkmış. Standartlar yükseliyor, 11 km üzerinde mesafe kat eden 5 oyuncu var. Bu oyunculara Meireles ve Cristian'ın bölgesinde oynayacak oyuncuların da eklenmesi ile minimum 7 kişilik sahayı her yöne parselleyen bir ekip oluşabilir.
Saha alan kullanımına bakacak olursak;
Fenerbahçe 3. bölgede %20 oranında bulunurken, Elazığspor'un %23 olduğunu görüyoruz. Bunda yine erken gelen 2 farklı skor avantajının etkisi olduğu söylenebilir.
Oyuncu oyuncu bakacak olursak; Topla en fazla oynayan oyuncu Topal (3' 39'') olurken topla Caner'den sonra en fazla buluşan oyuncu oldu (81). Topal bu yüksek pas oyununu ve sürekli oyunun içinde oluşunu %96'lık bir isabet oranı ile destekledi, etkileyici bir performans.
SAVUNMA:
Sanıyorum bu karşılaşma Fenerbahçe'nin defans hattı ve takım savunmasını tartabileceğimiz bir karşılaşma olmayacak. Ancak genel itibari ile baktığımızda takım savunmasının hala tam olarak oturmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Aşağıdaki tabloya baktığımızda geri dörtlünün savunma bölgesinde iki haneli top kazanma sayılarına ulaştığını görebiliyoruz. Burada daha büyük sorun orta alandaki oyuncuların hepsinin aynı bilinçte ve yetenekte olmaması olabilir. Mehmet Topal dün bu anlamda orta alanın toparlayıcısı görevini üstlenmiş gibi görünüyor. Zira ne Meireles ne de Cristian rakipten top kazanma anlamında sahanın hiçbir noktasında etkili olamadılar. Meireles savunmada 4, orta alanda 7, hücumda 1 kere rakipten top kazanırken, Cristian savunmada sadece 2, orta alanda 4, önde oynamasının etkisiyle de hücum hattında 5 kere top kazandı.
3. bölgede 5 top kazanması artı yönü olurken özellikle orta alandaki pasif konumu sıkıntılı.
HÜCUM
Topal'ın maçın gizli kahramanı olduğunu söylersek yanılmış olmayız. Özellikle hücum başlangıçlarında Alves ve Egemen'e yaklaşarak top dağıtma görevini mevcut kadroda en iyi yapacak oyuncu; %96 gibi müthiş bir pas oranı ile bu görevi layıkı ile yaptı (56/54).
Aşağıdaki grafikte Sow'un en çok pas alanlar listesinde ilk sırada yer almasını, sahada çok dolaşması, sürekli araması ve bunu istekli bir şekilde yapması olarak açıklayabiliriz. Noavastats ve Footballstatzz 'ta bu konu ile ilgili tweetleri bulabilirsiniz.
Caner ve Gökhan ikilisi son haftalardaki örnek bek özelliklerini sergilemeye devam ediyorlar; Caner 6 orta yaparken Gökhan 5 orta yaparak takımın bu konudaki yükünü çekiyorlar.
MAÇIN OYUNCUSU:
Beklediği haftalar yaramış, 3 gol de çok büyük bir moral oldu, Sow maçın adamı oldu. İstekli olduğunda, çalıştığında bu takımda her zaman oynayacağını herkese gösterdi.
MAÇIN HAYAL KIRIKLIĞI:
Genel taraftar kanısı zaten Cristian'ı gösteriyordu. Veriler de biraz bu tespiti destekliyor. O bölgede çok daha fazla mesafe kat eden, topla ilişiği çok daha üst düzeyde, sorumluluk sahibi, ısıran bir oyuncu profili gerekiyor.
Fenerbahçe son 4 haftayı kendine avantaj sağlayarak geçirdi. Belli ki bu takım çok gol atacak, son 7 yılın 5. haftası itibari ile en gollü sezonunu geçiriyor.
Ancak savunma zaaflarını bir an önce gidermesi gerekiyor. Gençlerbirliği karşılaşması Yanal ve Fenerbahçe'li oyuncular için ciddi bir sınav olacak. Alınacak bir galibiyet ve sonrasındaki Trabzonspor karşılaşması kazasız geçilirse kazanma alışkanlığı ile şampiyonluk yarışında iddialı noktaya gelinebilir.
DEFANS KIRILGANLIĞI VE POZİSYON HATALARINI DA AÇSANIZ DAHA EFEKTİF BİR YAZI OLACAKTI. BENCE...
YanıtlaSildefansın kırılganlığından çok terimist volkan'ın hataları önemli bence. o yaşa gelmiş, takımın kaptanı defansı reaksiyona yada canlılığa zorlayamıyor. hatalı goller sonucu takımın morali bozuluyor. defansın pozsiyon alma eksikliği var kontra atak ve duran top çalışmaları gerekiyor.
YanıtlaSilortasahanın dinamizmi herşeyden önemli Fenerbahçenin ileri üçlüsünde kendi performansının üstüne çok az çıkabilien 1 oyuncu dahi olsa maçı almaya yeter tabi ki ortasahanın yüksek performans gösterdiği maçlarda. alper formayı alır ama henüz değil. iyi bir holmene yada sakin alışmış bir alpere çok ihtiyacımız var meireles ve topal ın yeri garanti zaten cristian ise devre arasına kadar zor forma görür.
elazığ maçını alan sow un iddaası ve idealist futboludur.
analizler için teşekkürler noavas