25 Mayıs 2013 Cumartesi

YETER!


Ben, Aykut Kocaman'a ve masaya getirdiği projeye inanıyorum.
Sen inanmıyor olabilirsin.

Ben, futbolculuğundan beri Aykut Kocaman hayranıyım.
Sen olmayabilirsin.

Aykut Kocaman iyi ya da kötü teknik direktör olabilir.
Gerçeği değiştirmez, sen istediğini düşünebilirsin.

Ben Aykut Kocaman'a ve masaya getirdiği projeye inanıyorum.
Peki ben kimim?

30'lu yaşlarda, evli, bir oğlu olan, hayatını sabah 8 akşam 6 mesaisini özel bir şirkete satarak kazanan sıradan bir vatandaş, tutkulu bir Fenerbahçeliyim.
Muhtemelen sen de öylesin.

Futbolcuları da, Hoca'yı da eleştirebilirsin.
Onları beğenmeyebilirsin, takımında görmek istemeyebilirsin.

Bunlar bir taraftar olarak hakkın.

Ama işte herkesin bir Fenerbahçesi var ya; ben de tam tersini isteyebilirim.
Hakkım.

Sen bardağın dolu taraflarını görmezden gelirsin.
Ben "Bardak hiç mi dolu değil" derim.

Sen "Vasatı vasat beğenir." dersin.
Ben de artık dayanamaz, haddini bilmez bu kibirli söze "Benim suçum ne?" derim.

Ortada bir kamp olduğu doğru.
Ama ben herhangi bir kampa mensup değilim.
Ben Aykut Kocaman'a ve masaya getirdiği projeye inanıyorum sadece.
Ve bu, kimseyi karşıma almamı gerektirmiyor.

Ki öyle değil mi?
Sana ya da mensup olduğun kampa "Neden eleştiriyorsunuz?" dedim mi?
Veya seninle ya da mensup olduğun kampla dalga geçtim mi?
Benim ağzımdan/kalemimden "Sen hainsin!" ya da türevi söylemlere şahit oldun mu?
Fenerbahçeliliğini sorguladım mı hiç?

Hayır.

Peki bana neden tüm bunları yapmışım gibi davranıyorsun?

Fikir yürüttüm, argüman sundum sadece, kendimce.

Kendi doğrularımı paylaştım kendime ait bir blogda.
Aykut Kocaman'a ve masaya getirdiği projeye inandığım için.

Öyle bir saçmaladın ki;
Aykut Kocaman'a inandığım ve savunduğum için hala teknik direktörümüz olduğunu sanıyor ve beni bunun için suçluyorsun. Fenerbahçe'ye zarar verdiğimi, büyük Fenerbahçe taraftarını kandırdığımı iddia ediyorsun.
Aklını tamamen yitirdin;
Aykut Kocaman'ın veya yönetimin adamı diyor, akıl almaz sözlerle yaftalıyorsun.

Ne kadar kolay.
Bedava.

Peki benden şu yukarıdaki münasebetsiz söylemlere aynı ton ve renkle yanıt aldın mı hiç?
Benden ama.
Seninle ve senin gibi düşünen birçok arkadaş ile sağlıklı/seviyeli ilişki kurmaya çalıştım.
Meramımı ifade etmeye, bildiklerimi somut bir şekilde anlatmaya çabaladım.

Katılmayabilirsin.
Ama sen kim oluyorsun da beni yaftalıyorsun?

Aykut Kocaman hakkında tek bir olumlu cümle görmeye tahammül edemeyecek hale mi geldin?

Sözün Allah kelamı mıdır ki; Aykut Kocaman oturduğu koltuğu hak etmeyen bir futbol adamı olsun.
Sözün Allah kelamı mıdır ki; ben Aykut Kocaman'a güvenmeyim ve doğrularını yazmayım?
Sözün Allah kelamı mıdır ki; Aykut Kocaman hakkında olumlu görüş bildirenler Fenerbahçe'ye zarar veriyor?

Ki beni kimse ilgilendirmiyor.
Tamamen kendimle ilgili yazıyorum bu yazıyı.
Ben; tartışmasız herkesin kişilik haklarıne ve fikirlerine saygı duydum.
Birkaç kendini bilmez ile; pişman olacağımı bile bile, o da artık kendi küçük akıllarınca benimle dalga geçtikleri için, medenice uyarmama rağmen, tartıştım sadece.
Ama Hoca'yı eleştirdikleri ya da akıllarınca onunla dalga geçtikleri için değil.
Savunduğum, inandığım şeyleri çarpıtıp, egzajere ederek benimle dalga geçmeye çalıştıkları için.

Ben herhangi bir kampa mensup değilim.
Peki sen beni neden bir kampa sürükleyip yıpratma çabası içerisindesin?
Aykut Kocaman'a ve masaya getirdiği projeye inandığım için mi?

Kime, ne söylersen söyle, umrumda değil.
Ben; yaptıklarımdan ve söylediklerimden mesulum sadece.
Varsa; bir kampın, sana ya da seninle aynı fikirde olanlara yaptıklarını bana mâl edip cevap verme.
Benim söylemediğim, benim yazmadığım repliklerle tiyatro oynama.

Futbol görüşüm.
Kendimi bildim bileli izlediğim futbol ve Fenerbahçe tarihi tecrübeleri görüşlerimin temelini oluşturuyor.

Kimse benim gibi düşünmek zorunda değil.
Hatta okumak zorunda da değil.

Ben Aykut Kocaman'ın büyük resimde başarılı olduğunu ve Fenerbahçe'nin geleceğinde adının altın harflerle yazılı olacağına inanıyorum.

Ben de televizyondan ya da tribünden izliyorum.
Ben de; sadece Fenerbahçe taraftar kartı olan sade bir Fenerbahçeliyim.
Senin gibi.

Kimsenin propaganda aleti ya da halkla ilişkiler sorumlusu değilim.
Bu konuda şüphen, yargın ya da tereddütlerin varsa onlarla yaşamaya devam et.
Çünkü ben bildiklerimi yazmaya devam edeceğim.

Ama bu sondu.
Son dikkate alışım ve son cevabım.

Ben de, Aykut Kocaman gibi, bildiğim yolda yürümeye devam edeceğim.
Yolun sonunu ise hep beraber göreceğiz.

Bu sondu.

14 yorum:

  1. agzına saglık süper olmuş!!!

    YanıtlaSil
  2. Muhatabı belli güzel bir yazı

    YanıtlaSil
  3. Muhatabını "toz"toprak içinde bırakan enfes ve belki de gecikmiş bir KAPAK. Eline diline sağlık gerçek Fenerli kardeşim.

    YanıtlaSil
  4. ya arkadaş nasıl şey bu,nasıl bir taraftarlık,takım sevgisidir bu ???
    görevli teknik direktörüne, ki aynı zamanda eski efsane bir futbolcuna destek olmak,kendi futbol anlayışınla eksisini artısını dile getirip çabalarına destek olmak nasıl yanlış olabiliyor.bu yazıyı yazılmak zorunda kalmak bile çok üzücü..lanet olsun senelerdir kulübün üstünde büyük oyunlar oynanıyor ve bir çok taraftar her şey toz pembe,mücadele eşit şartlarda yapılıyormuş gibi mücadele edenlere güç vereceklerine enerji çalıyorlar.yazıklar olsun. yahu sırf 6222 sayılı kanunun sadece Fenerbahçe camiasına uygulandığını da mı göremiyolar.
    arkadaş 2006 senesinden beri fenerbahçenin üzerine artan şiddette oyunlar oynanıp,kumpaslar kuruluyor..nasıl sahip çıkmak bu....

    YanıtlaSil
  5. Eline sağlık güzel bir polemik olmuş Ama arkadaşlar endişe etmeyin lütfen . Asla yalnız değilsiniz Biz Fenerbahçeliler Derneği (FBD) olarak; taaaa... oyunculuk yıllarından beri, bu büyük değerin arkasında dimdik durduk. Kuru gürültüye de papuç bırakmayız. (Bu güzel yazı "sahibinden aldığımız genel izin doğrultusunda" derneğimizin sosyal medya sayfalarında da yayınlanmaktadır)

    YanıtlaSil
  6. Benim gibi kalem ehli olmayan pek çok kişinin duygularına da tercüman olmuşun sevgili kardeşim.

    Eline sağlık

    YanıtlaSil
  7. Kalemine sağlık. Nokta.

    YanıtlaSil
  8. Aykut kocaman ile hic bir basari kazanamayiz.Ruya goruyorsunuz, sahada oynanan kotu futbolu gormuyorsunuz.Bu takim bir zamanlar Sevilla'lari elerken , Chelsea'leri yenerken simdi nerelere geldi.Aykut Kocaman, takimin basinda kaldigi her an, futbol daha da geriye gidecek.2 sene sonunda Aziz Yildirim'in da basini yiyecek.

    YanıtlaSil
  9. Sırf daha önce AK için ettiğiniz onca iltifatın altında ezilmemek, tükürdüğünüzü yalamış olmamak için Fenerbahçe'ye son 10 yılın en kısır sezonlarından birini yaşatan adam hakkında bu kadar iddialı şeyler söylerseniz, bazı insanların da bunu kendi üsluplarınca tiye almasına alınganlık göstermeyeceksiniz. Kompleksleri yüzünden şampiyonluğu 2 kere ezeli rakibine altın tepsiyle sunan, "3. senesinde" ligde toplam 56 gol attırıp 40 gol yediren bir hoca için "Taktik disiplinde ve dinamizmde çağ atlattı" diye yazarsanız biri de çıkar, -doğal olarak- "hadi ordan" der. Denklem basit: Alay edilmesin istiyorsanız, ufak atacaksınız.

    YanıtlaSil
  10. Laf aramızda birileri de şu belli olan muhatabın kim olduğunu yazabilir mi acaba?

    YanıtlaSil
  11. Fenerbahçe’nin Türkiye de ve Avrupa da başarılar kazanması yolunda en büyük engeli saha dışındadır… Saha içinde olan arızalarını, hastalıklarını giderse dahi, saha dışında kendisine kurulan kumpaslara karşı uyanık olmazsa hiçbir zaman özlenen, istenen ve hayali kurulan başarıları yaşayamaz… İsterse bütçesi 1 milyar dolar olsun ben başarılı olacağına inanmıyorum… 2006 yılında kendi tarihinin ve hatta ülke tarihinin en güçlü kadrosunu kurmasına rağmen ve 82 gibi rekor bir puan toplamasına rağmen şampiyon olmamıza izin verdiler mi ??? Vermediler… Çünkü o şampiyonluğu alsa idik, o takım 4-5 sezon lige damga vurabilecekti.. Camiamızın içinde Fenerbahçe’mizin isminden menfaat sağlayan kan emiciler pek çok… Başta Genç Fenerbahçeliler grubu… Yıllardır Fenerbahçeli olupta kendi kişisel reklamlarını yapan yüzlerce kişi de popüler olmak ve iş dünyasında kazanmak için Fenerbahçeliliği kullandı… Örnek Ali Şen… 3 Temmuz iftirasının biz Fenerbahçeliler için tek bir hayrı olmuşsa o da gerçek Fenerbahçelilerin kim olduğunu görmek ve anlamak açısından olmuştur… Geçmişte kulübümüz grupçuluk adı altında egoizm savaşları sonucunda çok kötü durumlara düşmüştü… Fenerbahçe’nin başarılı olmasını yönetiminde yada teknik adamlığında kim olursa olsun istemek ve desteklemek gerçek Fenerbahçeliliktir… Yönetici veya teknik adamlara göre yani kişilere göre Fenerbahçe’mize destek olmak ise alçaklıktır… Önemli olan ARMAYI kimin zirveye çıkarttığı değildir… Önemli olan o ARMANIN zirvede olmasıdır… Vefa Küçük gerçek bir Fenerbahçelidir… Aziz Yıldırıma karşı kaybetmesine rağmen her zaman kulübümüze hizmet etmekten geri durmayan gerçek sevdalılardır… Gerçek Fenerbahçelilerin asalak ve kan emicilere karşı dikkatli olması ve bu kişilerin ister cahilce olsun, isterse belirli kişi ve odakların mihrakı sonucu olsun yapmak istedikleri provokasyon ve kulübümüzü karıştırmaya dönük her hareketlerine en sert tepkiyi her daim göstermeliyiz… Yazınız da kime tepki gösterdiğinizi anlamadım… Tahminim genç fb denen garabetler olsa gerek… Ama ister onlar olsun, isterse başka bir asalak grup olsun hiç fark etmez her zaman yanınızdayız… Fenerbahçe’nin gerçek kurtuluşu gs’lilerin lobisinden olmayacak… Gerçek kurtuluş bizden gözüken çakal, sırtlan ve koynumuzdaki yılanlardan arındığımız gün olacaktır…

    YanıtlaSil
  12. Çok yaşa Noavas! Arkandayız Noavas! Büyüksün Noavas! Keşke camiada senin gibi gerçek Fenerbahçeli sayısı daha çok olsa!

    YanıtlaSil