8 Ekim 2012 Pazartesi

Bir Şehir Efsanesi #3: "Fenerbahçe ekstra gollerle kazandı"


Şimdi cümleye tek başına bakınca birşey yok gibi görünüyor olabilir.
Ama bu şehir efsanesinin sahipleri, Aykut Kocaman'ı beğenmeyenler ve ilelebet beğenmemeye yemin edenler olunca irdelemek lazım altını.

Ne demek istiyor Zat-ı Muhterem?

Oyunun ve sistemin ürettiği bir gol değil; çok güzel/özel ve ekstra bir gol.
Bunun bir adım sonrası da "Aykut Kocaman'ı ipten aldı" versiyonudur.

Gladbach maçı:

İlk gol frikik, ne ala. [Bu Cristian'ın 3. golü mü frikikten?]

2. gol, çalışılmış pozisyon.

Nasıl mı?

Teknik Direktör/Hoca/Menajer'in ilk görevi takım kurgusunu/kimyasını yaratmak/oturtmaktır ya,

Cristian-Topal-Meireles 3'lüsünü kuran Aykut Kocaman; onların üstün şut kabiliyetlerini mümkün olan tüm şut fırsatlarında değerlendirmek istiyor. Ve bunun için şut imkanlarını artırmaya çalışıyor.

Son dönemde, uzak frikiklerde bunun için pas alan şutörler ortada.

3. gol, bek arkasına pas ve süratle içeri indirme, Kuyt zaten yerinde.
4. gol desen kapılan topla yapılan bir üçgen. Tepeden gelen sağa açar, üçgenin solundaki arka direğe koşar ve boş kaleye yuvarlar.

1'i frikik; ki o da çalışılır bireysel olarak, 3'ü çalışılmış/çalışılan pozisyondan.


Beşiktaş maçı da öyle. Orta sahadan, Meireles'ten başlayan organize/çalışılmış kanat bindirmeleri. Ve devamında gelen güzel goller.


Yani son 2 maçta attığımız 7 gol de şapkadan çıkan tavşan değil; 

Ekstra derken?





3 yorum:

  1. Bu duran top golleri devam ederse eski argümanlardan biri geri döner: Organize atakla gol atamıyorlar varsa yoksa duran top!...

    Basketbol takımı bir ara leblebi gibi üçlük atarken de üçlük çok manasız bir şut haline dönüştürülmüştü bu zevat tarafından: "Pota altı oyunlar, set kurgusu yok. Topu getirip potaya üçlük sallıyorlar" diye kızıyorlardı Fenerli basketbolculara (Ah Mrsic ahhh!).

    Bir türlü hak ederek kazanmaz Fenerbahçe. Ya şansı yaver gitmiştir, ya rakip köy takımıdır, ya rakibin hocası korkaktır (Uluç mode on), ya şans golü atılmıştır ya da değersiz bir duran gol ya da kırk yılda bir girecek ekstra bir gol. Hakem de mutlaka Fener yanlısıdır, hatta rakip satın alınmıştır. Rüzgar ondan yanadır, melekler yardım etmiştir....ilh.

    Dün akşamki net Beşiktaş galibiyetinden sonra bile ağızlardan salyalar akıtarak 3-4 saat Alex-Yıldırım dedikodusu yapanları ikna etmeye uğraşmak boşuna. Onlar buradan ekmek yemeyi kafalarına koymuşlar. Peki Ziya (Zayi?) Şengül,Selim Soydan, Engin Verel, Ercan Saatçi. Sizler bir kukla oyununun içinde isimsiz figüranlar kılındığınızı ne zaman fark edeceksiniz?

    YanıtlaSil
  2. Şehir efsanesi falan değil.

    Duran topun organizasyonu olur, uzaktan şutun olmaz.

    Uzaktan şut oyuncu becerisi. Onu bir silah olarak görmekle plan olarak nitelemek arasında fark var. Gladbach ve Beşiktaş maçında oyunu çözen gollerin hepsi beceri işi. Kuyt'un 3. golü hazırlanmış atak, ama kritik olan ilk ikisi 'ekstra' gol.

    Kapılan toplardaki presler organize değil, kişisel.

    Kocaman'ı da ipten aldı, varsa öyle bir ip tabi. Başkan olmadığını söylüyor neticede.

    Hülasa, Fenerbahçe halen doğaçlama oynuyor. Çok önemli maçları bu aşamada ne olursa olsun kazanmasıysa güzel.

    YanıtlaSil

  3. adam sadece m. topal'ın transferi için 2 ayını harcıyor;

    neden ?

    orta sahada rebound toplama/oyuna sokma çarkını işler kılmak için.

    m. topal ve mereiles borussia ve beşiktaş maçlarında sahanın ortada/sahipsiz topları en çok toplayıp servis eden oyuncuları konumunda (istatistiklerde 1-2);

    ve fernandes'den kapılan top organize değil, kişisel oluyor pes yahu !!

    YanıtlaSil