30 Ekim 2012 Salı
30 Sezon, 9 Şampiyonluk ve 33 Futboldan Anlamayan Teknik Direktör
Fenerbahçe'yi Fenerbahçe yapan tüm değerleri severim.
İleri giderim hatta, tabiri caizse, hiç gocunmam fanatiğim.
Başkanlarımız, Teknik Direktörlerimiz ve Futbolcularımız;
Her biri yıldız, süper star benim için.
Öyle gördüm, öyle bildim, öyle sevdim.
80'li yıllarda başladı benim aşkım.
Son dönemin üzücü ayrışması malum.
Kimi efsane futbolcusunun, kimi eski efsane futbolcusu teknik direktörünün, kimiyse -ki bu kesim azınlık- her ikisinin peşinden gitti son dönemde.
Üçü de haklı.
Üçü de haksız.
İsimleri Fenerbahçe marşlarında da geçen futbolcular mıdır Fenerbahçe'yi Fenerbahçe yapan?
Yoksa o futbolcuları ve teknik direktörleri "istihdam" eden Başkanlar mı?
Ya da en başta ve/veya sadece taraftar mı?
Hepsi mi?
Hiçbiri mi?
Yol burada ayrılıyor aslında, zannımca.
Sanat sanat için mi?
Sanat halk için mi?
Diğer bir deyişle;
Yumurta mı tavuktan,
Tavuk mu yumurtadan çıkar?
Boşuna cevap aramayın.
Bu soruların doğru cevabı bir tane değil.
Bizim derdimiz de öyle aslında.
***
Benim kendimce bulduğum çıkar yol ise şöyle;
Fenerbahçe camiası, ailesi, gemisi.
Büyümeli, gelişmeli, yürümeli.
Kanaatim odur ki; "Gemiyi" doğru limana sağ salim teslim edecek silsile; Başkan, Teknik Direktör ve ardından Futbolcu'dur.
Belki düz ama gözardı edilemeyecek bir mantık bu.
Nasıl mı?
Fenerbahçe Küme'si.
Büyükten küçüğe, iç içe;
Taraftar,
Kongre Üyesi,
Başkan/Yönetim,
Teknik Direktör,
Kaptan,
Futbolcu.
Yanlış diyebilir misiniz?
Bu altı başlıkta, aşağı ve yukarı dikey geçişler elbette mümkün.
Ama fotoğraf net.
Taraftar Fenerbahçe'nin kamuoyudur. Ve o kamuoyuna rağmen hiçbirşey yapılamaz. Yapılsa da kalıcı olamaz. Tarih bunu bize defaatle göstermiştir.
Taraftarlar arasından çıkan kongre üyeleri Başkan ve yönetimi seçer, yetki verir.
O Başkan/Yönetim de Teknik Direktörü belirler.
Ardından; ama Hocanın dahliyle ama yönetimin tasarrufuyla futbolcu kadrosu oluşturulur.
Ve gemi her sezon başı limandan ayrılır.
Gemiyi limana sağ salim döndürecek olanlar ise, hiç şüphesiz yola çıkaranlardır.
Benim düz mantığım tam da burada şunu söylüyor:
Etki ve yetki alanıyla; pozisyonu, görevi, gücü ve sahip olduğu rol ile;
Dümene geçecek silsile: Başkan, Teknik Direktör ve ardından Futbolcu'dur.
Öyle olmalıdır.
Bu Fenerbahçe de dahil tüm camiaların hiyerarşi şiarıdır.
Silsilede ne zaman biri rol çalmaya kalksa, gemi tehlikeye girmektedir.
Bu hep böyle olmuştur ve muhtemelen de böyle olacaktır.
Günahıyla sevabıyla Fenerbahçe camiasına hizmet etmiş 3 isim; en az hizmet edeni 8, en fazla edeni 15 yıl görev almış kulüpte.
Üçü de tarifsiz bir şekilde ispat etmiş rüştünü.
Taraftar olur vermiş;
Kongre seçmiş,
Başkan belirlemiş,
Hoca ya da Yönetim transfer etmiş.
Bu minvalde; başarı da, başarısızlık da bu piramidin sırasıyla dağılacaktır.
Hakkı, hukuku budur.
Balık, baştan kokar.
Ama sadece olumsuz sonuçlar için değil, başarı ve kazançlar için de.
***
Uzun bir girizgah oldu. [Ne girizgah mı?]
Şunu anlatmak istiyorum;
Şahsen, görev süresini tamamlamasına şerh koyduğum sadece bir teknik direktör oldu.
Zdenek Zeman.
Tanıyanlar bilirler;
Denizlici de oldum.
Daumcu da.
Zicocu da.
Ve şimdi Aykutcu.
Bu anlamda tepkilere alışığım, idmanlıyım.
Yukarıda anlattığım şeylere ek olarak; bir teknik direktörün başarılı olup olmadığı hakkında yorum yapabilmek için görev süresini doldurmasının şart olduğunu düşünüyorum.
Zira teknik direktörlük zamana yayılan bir plan işi.
Doğru planlar/tercihlerin, beklenen sonuçları verme olasılığı kadar vermeme olasığı da var.
Çünkü futbolda değişen sayısı birden fazla, çok fazla.
Bu had safha dinamizm, kimi zaman yönetilmez ve öngörülemez boyutta.
Bakın şu tabloya şimdi, söylemek istediklerim biraz daha gözünüzde canlanabilirm umarım.
Son 30 sezon.
33 Teknik direktör.
9 şampiyonluk.
Şampiyon yapamayanların arkasına teneke bağlanır, anlarım; ama şampiyonluk apoleti takan 7 Hoca'dan hangisine teneke bağlanmadı diye sorsam?
Şu 33 teknik direktör, içlerinden şampiyonluk yaşa(t)mış 7 tanesi de dahil; hepsi güzel umutlarla ve heyecanla göreve başladı.
Önce bir umuttu hepsi.
Kimi uzaktan bakılan birer hayaldi.
Ama ne zaman Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü denen o ateşten gömleği giydiler; işte o zaman bir anda gözden düştü hepsi.
Hepsi mi kötüydü?
Löw de mi?
Hiddink de mi?
Ya Parreira?
Aragones peki?
Ve daha niceleri.
***
Aykut Kocaman da, son 30 yılda kendisinden önce görev almış 32 teknik direktörle aynı kaderi yaşıyor.
Türkiye'de gerekli kupaları aldı.
Avrupa yolunda hasar alsa da kariyeri, bir çizgi yakaladı.
Ama o arada ne olduysa oldu, kazan kalktı.
İç ve dış mihraklar demeyeceğim.
Çünkü 30 yıldır aynı filmi izliyoruz.
Fenerbahçe; başarı çıtasının ve beklentisinin en yüksek olduğu kulüp Türkiye'de.
Bunun bir bedeli var elbette.
Bu anlamda sefasını sürerken Fenerbahçe denizinin; fırtınalı günlerinde cefasını da çekecek elbet dümene geçenler.
Ama bir sınırı var bunun.
Olmalı.
İçerden/dışardan ısrarla ve şiddetle süren bu mahalle baskısı ile; ne bir futbolcudan, ne de o futbolcu/ları sevkedecek teknik direktörden medet umabilirsiniz.
Maddi manevi uygun çalışma ortamı sağlamadığınız kimseden başarılı olmasını bekleyemezsiniz.
Bu her işte, her sektörde, her branşta böyledir.
***
Tren belki kaçtı, belki hala yakalayabiliriz.
Ama kontrolünü kaybetmiş sel sularına set çekebilecek gücümüz/enerjimiz/vaktimiz kaldı mı emin değilim.
Umuyor ve diliyorum ki; bir kez olsun iyi taraf(lar)ından bakmayı deneriz Fenerbahçe'nin dümendeki aktörlerine.
Anladık; kötü satıyor, iyi taşlanıyor artık bu memlekette.
Ama sağ elinizi vicdanınıza, sol elinizi aklınıza en yakın yere koyun artık, en azından bir kere.
Zira bu tarih değişecekse; artık isimlerin değil, zihniyetin değişmesi gerek.
Tarih, istatistik ve hakikat bunu söylüyor.
Yanlış mı sizce?
Etiketler:
Argüman,
Fenerbahçe,
medya,
Teknik Direktörlük
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yine müthiş bir yazı. Tüm taraftarımıza ulaştıralım, okusunlar. AYKUT HOCA'yı ALLAHAŞKINA HARCAMAYIN! O bu kulüp için büyük bir nimet!
YanıtlaSilAlex sevgisini Fenerbahçe'nin üzerinde görenler AlexBahçe'li olsun diye nara atarken , kendilerinin Çok çok çok sevdikleri sözde iyi hocaları Aykut Kocaman'ın usta ellerine bırakalım. Haklı olabilirsiniz çok çok çok iyi bir insan olabilir ama asla ama asla orta derece teknik adamlığın üzerine çıkamayacağı gerçeğini değiştirmiyr . Sahada savaşan koşan parçalayan sözde Alex'siz Fenerbahçe ve TD olarak ta Sir Aykut Kocaman .. .
YanıtlaSilYazilanlara katiliyorum. Fakat madalyonun bir yuzu bu. Diger yuzunde ise destegi hak edecek sekilde oynamiyan bir takim, mac boyu kulubude oturan bir teknik direktor var. Mucadele yok, hirs veya istek hic yok. Neredeyse hic birinde yok. Mac sonrasi aciklamalara bakiyorsun sanirsin cocuk kandiriyorlar: "Hatalarimizdan ders alacagiz", "Onumuzdeki maclara bakacagiz". Guzelim kanalimizdan idman izliyelim diyoruz, her seferinde ayni.
YanıtlaSilTekrar ediyorum, yazilanlara katiliyorum. Fakat islerin iyilesmesi icin gayret gosterilmesi gerektigini anlamakta fayda var. Destek verilmeli, ama susarak degil. Dogru yolu gostererek. Benden tavsiye, kimseyi istifaya davet etmiyelim. Hepsini isleri neyse onu yapmaya davet edelim. Tabi bu isleri "bizden daha iyi bilen" malum Twitter gruplari, yazarlari, bunu da yanlis saymazsa.
Şu yazı için verilen emeğe gerçekten büyük saygı duyuyorum ve takdir ediyorum. Büyük çoğunluğuna da katılıyorum. Yalnız gözden kaçmaması gereken bir nokta var ki takım içerisinde sorumluluktan kaçarak ihanet edenler var. Gemiyi tehlikeye en başta sokanlar onlar. Örnek Baroni. Borussia Mönchengladbach ve Beşiktaş maçı sonrası esen olumlu rüzgarlar sorunların evrilmesinin yollarından en önemlisini gösteriyordu. Tamam sakatlar var, takım eksik ama sahada bazı oyuncuları vurdumduymaz davranışları, sorumluluktan kaçmaları, mücadele etmemelerinin hiçbir mazereti olamaz. Herkesin eleştirdiği Selçuk ve Kuyt tüm paslarda, taç atışlarında vs kendilerini gösterirken Baroni gibileri saklanıyorlar. Bunlara gereken önlemi almak Aykut Hoca'nın görevi. Başarılı olmasını gerçekten çok istiyorum ama sanki kendisi de vazgeçmiş gibi davranıyor. Sahada hiçbirşey vermeyen bir oyuncuya 70dk tahammül edebiliyor.
YanıtlaSilGörünen o ki ortalığın durulmasının tek yolu var oda sportif başarı. Bu da öncelikle futbolcuların gemiye sahip çıkmasından geçiyor. Bu da Azizsilinle mi olur başka bir yöntemle mi olur bilmem ama olmalı.
Sizin, bizim veya diğerlerinin destek olalım şeklinde son derece isabetli yazılarının başarılı olma şansı malesef pek yok. Olsaydı 33 futboldan anlamayan hoca olmazdı zaten.
Biraz soru soralim öyle konusalim..Ne gibi cevaplar vereceksiniz ? Yada burdan dami sileceksiniz..
YanıtlaSilKisa kisa sorular soralim ondan sonra aldigim cevaplari göre yorum yapacagim tabiki burdan atmasaniz...
1.Aykut sizce iyi bir TDmidir?
2.Aziz Yildirim iyi bir yöneticimidir?
3.CL biz kac senedir yokuz?
4.Aragones döneminde son kez CL uzak kalacagiz deyip 5 senedir oraya gidememk nasil aciklarsaniz?
5.Aykut elindeki kadro ve imkanlar hangi TD verildi?
6.Mustafa Denizli sampiyon yapti , ertesi sene Ben gelmiyorum ucakla m.denizli istifa davet edin gerekirse tartaklayan diyen aziz ozaman haklimiydi`?
7.Oynanan futboldan memnun musunuz`?
8.CL elendikten sonra transfer yapmak ne demektir?
Biliyorsunuz . FENERBAHCElileri bölen aziz yildirim ta kendisi olmustur.Bunu örneklerle vermeme gerek yok . Eskiden bir taraftar grubu vardi oda Fenerbahce idi ama Aziz kendi saltanatini kurmak icin gruplar izin verdi..Kötu mu oldu iyi mi oldu bu tartisilir.. Sonra yukseldikce kongreyi bölup atti .. 14 senedir bir kisi basdaysa orda demokrasi yoktur sadece birisin diktasi vardir. Konu ile alakali degil ama yazayim dedim..
Emre ile Alex Gitti, Aykut ile yollar en kisa zamanda ayrilacak. 14 senedir 10larca hoca gelip gitti ama bir tek AZIZ gitmedi o gitse bu dertler coktan bitmistir.
SIZ AZIZ BASARILI BULUYORMUSUNUZ? NEYE GÖRE BASARI BASARIDIR.. KENDI AGZINDAN BIR SÖZ SÖYLEYIM .. "DEVAMLI OLMAYAN BASARI , BASARI DEGILDIR."
Anonim yazan benim . @ayildiz1907 twitterda.
YanıtlaSilamacsiz gecmis 14 sene ve tesislesme yalanina inanmis,para,zamanini harcayip kandirilms milyonlarca saf taraftar, YETER. Zamaninda istifa edip kendi tuttugu adamlar kendi icin yuruten bir baskan ..
Ben inşaat dan anlarım.Ben futboldan anlarım.Ben sahaya inerim.Ben Ben Ben Ben.Peki ya Fenerbahçe?O kimin umrunda???
14 yıl önce ligin en fazla şampiyon olan takımı bizdik...?
Aziz Yıldırım döneminde satılan oyunculardan kazanılan para 91 milyon euro.. Alınan zarar farkı 183 milyon euro zarar.. Haydi Kendi Sirketinden 1 kurus cöpe atsin görelim... menajerlere verilen paralar haric onlari bilgi yok ne kadar ödendi allah bilir..
Aziz Yıldırım dönemimde görev alan TD sayısı 14.. Kovulan TD sayısı 12.. Ödenen tazminatlar hakkında bilgi yok
Başkan, Yönetim Kurulu, Aykut Kocaman, Selcuk, vs. Hiçbiri Fenerbahçe'yi bizler yani taraftarlar kadar düşünemez, dert edemezler.. Aziz Yildirim Istifa !!
Ben AYKUT tartismam bile cunku YETENEKSIZ BIR TD ..
Yada 1 sene boyunca durmadan aglayacaksin ,sonra CL gitmemek icin elinden geleni yapacaksin . Bu hainlik degil de nedir? UEFA anlasip oraya mi gitmedi diye milletin aklina gelmiyor degil ? Ben biliyorum orda pazarlik yapilip aziz ve ekibi bizi sattilar =))
YanıtlaSilZira bu tarih değişecekse; artık isimlerin değil, zihniyetin değişmesi gerek.
YanıtlaSilAZIZ YILDIRIM ISTIFA EDERSE ZATEN HERSEY DEGISECEK.. AZIZ PADISAH ZIHNI GIDECEK YERINE BASKAN VE KURUMSAL BIR KESIM GELECEK...
SIZ KALAN ELIN ALTINA TASI KOYUP YÖNETIM ISTIFA DEYEN BIR YAZILAR YAZIN....
14 SENEDIR DEGISMEYEN TEK BIR SEY VAR ODA DIKTATÖR AZIZ TA KENDISI. AMA SIMDI BUNNLARI YAYINLAYACAKMISIN BILEMEM ..
Hala hocayı savunma derdinle olanlar var ya, gülsem mi, ağlasam mı, sinirden gözlerim dönüp bellerine bellerine sopa ile vursam mı bilmiyorum.
YanıtlaSilKazandığımız maçlarda bile en iyimiz neredeyse sürekli Volkan'ken, Limasol gibi yanımıza yaklaşamayacak bir takımdan bizi Volkan kurtarmışken, ki ikinci Vaslui maçında da durum aynıydı, Volkan penaltıyı çıkarmasa maç gitmişti, hala hoca bizim geleceğimiz,destek olalım falan filan diyebilenleri anlamıyorum!
Neye destek olacağız? Ankaraspor olmaya doğru gidişe mi? Bursa karşısında 89. dakikada beraberliği kurtarmak için vakit geçirme amaçlı oyuncu değişikliklerine mi? Baskın karakterli adamları yönetemeyen, takıma sıradan futbolcuları dolduran, 3-0 önde olduğu maçta Selçuk'u oyuna alırken, berabere ya da mağlup olduğumuz maçta kurtarıcı diye gencecik Recep'i, Salih'i süren, 3 yıldır takıma sistem, taktik, hücum ya da savunma planı, kondisyon adına hiç bir şey verememiş hocaya(!) mı???
Evet zihniyet kesinlikle değişmeli
YanıtlaSilBunda hemfikiriz zaten
Sorun zihniyeti değiştirmeye talip olanın samimiyetidir
İşte burada hemfikir olamıyoruz
Ne biz ne camia
Ne de camianın akil adamları
Sahi sistem nasıl değişecek
Ya da sistemi değiştirmeyi vaat eden bu vaadinde nasıl durabilecek
En son Müjdat'ın çıktığı bir alt yapıdan
Hangi şartlarda bir alt yapı takımı kuracak
Tamam taraftar genel anlamda sabırsız
Galatasaray ya da ötekilerin gösterdiği sabrı göstermeye niyeti bile yok pek çoğunun
Peki alt yapı takımı kuracağını vaat eden
Sistemin temelini bu şekilde kuracağını beyan eden samimi mi
Zihniyet değişiminden bahsedip hala dakika seksenden sonra stabile bağlamakla mı
Yoksa kendi bile değişmeyi reddetmiş oyuncudan hadi koçumlarla maradona bekleyerek mi değişeceğiz
Zihniyet dediğiniz olgunun önce güvenini aşılarsınız
Değişimin argümanı bilir hakkettiğini alacağını sabreder
Bu camianın kalecisinde olan beklentinin imanı
Kalecinin önünden itibaren sıfıra iniyorsa bu değişkenin suçu değildir
Değiştiremeyenin suçucur
Burada yapılan en temel savunma "efendim taraftar" diye topu taca atmaktır
Peki bunca sakat varken bile topu aynı stabil mantıkla taca atarsan nasıl değişeceksin
Hem değişmeyi isteyeceksin
Hem kaybetme riskini göze almaksızın o deişimin savaşını vereceksin
Kusura bakmayın o değişim kocaman bir yalan olur
Değişmeyen tek bir gerçek kalır ortaya
Fenerbahçenin parayla topladığı yıldızlarla verdiği şampiyonluk mücadelesi
Yarışmacı Fenerbahçe
Yarışmacı teknik adam
Ve bizler bu şartlar altında değişeceğiz öylemi
Kusura bakmayın ama önce değişimi vaat edenler değişmelidir
Hedefler şampiyonlukların üzerine değil şampiyonluklar sistemin üzerine inşa edilmelidir
Bunun için yapmanız gereken önce sözünüze sadık kalmaktır
9 yılda değişmeyenden değişim beklemek yerine değiştirecek olana güvenebilmektir