27 Ekim 2013 Pazar

Teknik Analiz: 9. Hafta - Fenerbahçe - Gaziantepspor

Fenerbahçe taraftarı açısından çok heyecanlı bir cuma akşamı geride kaldı; Basketbolda Barcelona karşısında alınan galibiyet ile birlikte futbolda özellikle ilk yarıda oynanan tempolu oyunun sonunda gelen Gaziantepspor galibiyeti.

Genel Bakış:

Fenerbahçe özellikle set hücumlarında 3-4-3 şablonunu oturtmuş gibi görünüyor. Özellikle ilk yarıdaki tempo ve oyunu karşı alanda oynama mantalitesi meyvesini de veriyor olacak ki oranlar da artış görülüyor. Fenerbahçe'nin karşı alanda topla oynama sezon ortalaması %47,60. Bu karşılaşma da Trabzonspor maçından sonra (%58,27) en yüksek oranı yakaladığı maç oldu (%54,34). Takım boyunda ise sezonun 3. en iyi oranı yakalandı. Ersun Yanal takımın boyunu kısaltmak adına ciddi bir uğraş içinde olduğunu düşünüyorum. Pas oranları da geçen haftaki Erciyes maçı sonrası en yüksek orana ulaştı.


Fenerbahçe'nin ilk yarıda etkili bir oyun sergilediğini söyledik. İkinci yarıda ise fazlaca kontrollü bir oyun oynandı. Bunu rakamlarla da destekleyebiliriz. İkinci yarı şut sayısı yarı yarıya azalmış. Ceza alanına atılan toplar, karşı alanda rakipten kazanılan toplar da azalma görülürken, kendi yarı alanında ikinci yarı daha fazla pas yapmış, karşı alanda rakipten daha az top kazanmış ve daha fazla faul yapmış, daha çok ofsaytta kalmış. Bu verilerin hemen hemen tam tersi Gaziantepspor için geçerli olduğunu görüyoruz. Fenerbahçe'nin, en basit tabir ile zaman zaman konsantrasyon kaybı yaşadığı söylenebilir. Genel olarak galip iken kontrollü oyuna dönüşte sıkıntı olduğunu düşünmesemde bu oyunun kendi kalenizden en uzak alanda yapmanız gerektiğini belirtmek gerek. Ersun Yanal'da bu durumu eminim oyuncularıyla konuşuyordur ancak şu ana kadar takımın en büyük zaaflarından birinin bu olduğu görülüyor.



Bu hafta Fenerbahçe kat edilen mesafe anlamında ilk haftanın ardından en düşük rakamını elde etti, 111,8 km. Alan daraltma ve pas sayısını artırma ile kat edilen mesafelerin kısalması bağlantılı olabilir. Ben her ikisinin de artması durumunda, yani takım kısa mesafede çok pas yapıp çok fazla yer değiştirerek, kat edilen mesafeyi artırması ile birlikte ofansif anlamda çok daha iyi sonuçlar alınacağını düşünüyorum.



Hücum:

Hücum aksiyonlarını da ilk yarı ve ikinci yarı olarak ikiye ayırmak gerekebilir. Fenerbahçe ilk yarıdaki oyun tavrını maçın önemli bir kısmına yaymak durumunda. Aksi taktirde sıkıntılar başlıyor.

Cristian'ın takımın ceza sahasına pas ve top sürme anlamında Emenike ile birlikte en fazla yapan oyuncu oldular. Cristian Fenerbahçe adına en fazla pas yapan oyuncu olsa da hücum bölgesinde pas anlamında gerekli katkıyı yapmadığını görüyoruz. İki ofansif açık oyuncusu Sow ve Kuyt takımın hücum bölgesine pas anlamında takımın lider oyuncuları oldular, ikisi de hücum bölgesinde 19 isabetli pas verdiler.



Savunma:

Egemen şu formu ile sol stoperin değişmezi olacak gibi görünüyor. Bekir'in de Alves'in yokluğunda iyi performans gösterdiğini de söylemek gerek. Fenerbahçe'nin ikinci yarıda takım olarak kendi yarı alanına fazlaca çekilmesi, muhtemeln defansif zaafları da beraberinde getiriyor.



Maçın Oyuncusu:

Emenike. Halen istenilen seviyede değil. Savruk. Ancak iki gol bulması onu bu maçta çok fazla sivrilen oyuncu yok iken maçın oyuncusu yaptı.

Fenerbahçe'de Alves, Gökhan ve Meireles'in takıma katılacağını düşünürsek temponun ve isabetli pas trafiğinin artacağını, takımın daha kolay öne çıkacağını ve muhtemelen rakip takım baskısında daha az hatayla oynanacağını düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder