Konu Aykut Kocaman değil.
Fenerbahçe'nin teknik direktörleri.
Ve haliyle Fenerbahçe'nin futboldaki geleceği.
Dün şu yazıda, tam da buna değinmiştim aslında. [30 Sezon, 9 Şampiyonluk, 33 Futboldan Anlamayan Teknik Direktör]
4 farklı senaryo var.
- Yeni Hoca, oturmuş takımı devralır; olumlu sonuçlar geçmişe, olumsuz sonuçlar geleceğe bağlanır.
- Yeni Hoca, yeni kadro/sistem kurar; geçiş sürecinde yaşanan karmaşa, teknik direktörün futbolu bilmemesiyle açıklanır.
- Eski Hoca, mevcut kadroya katkı yapar; galibiyet alınır ama yüksek beklenti "Kazanıyor ama iyi oynamıyor" manşetleri attırır.
- Eski Hoca, kadro ve sistemi yeniler; geçiş sürecinde geçmişi tek kalemde silinip atılır.
Bu senaryolar için medyanın üretip taraftarın zihnine enjekte ettiği slogan/argümanlar ise, 30 yıldır aynıdır.
Sırasıyla:
- Fenerbahçe kazandı ama tad vermedi. [Oysa herşey yolundadır.]
- Fenerbahçe duran topla kazandı. [Amaç tatminsizlik yaratmaktır.]
- Fenerbahçe ekstra gollerle kazandı. [Galibiyete çamur atılmalıdır.]
- Türkiye'de iyi ama Avrupa'da kayıp. [Bardağın boş tarafına odaklanılmalıdır.]
- Avrupa'da iyi ama Türkiye'de kayıp. [Bardak asla dolu sunulmamalıdır.]
- Neden X, Y, Z oynamadı? [Hiçbir şey yoksa, isimlere odaklanmak lazımdır.]
- Neden Genç X, Genç Y, Genç Z oynamadı? [O da olmazsa, gençleri siper almak farzdır.]
- Neden hep aynı isimler oynuyor? [İşleyen çarka çomak sokmak elzemdir.]
- Forma adil dağıtılmıyor. [Forma şansı bulamayan oyuncuları kışkırtmak gerekir.]
- Fenerbahçe koşmuyor. [İlk kötü sonuç nihayet alınmıştır.]
- Hoca oyunu okuyamıyor. [Leş kargaları aç kalmıştır.]
- Hoca yanlış değişiklik yapıyor. [Her aldığı karar tartışılmalıdır.]
- Hoca geç değişiklik yapıyor. [Dedik ya, tüm tercihleri tartışılmalıdır.]
- Bu takımın kondüsyonu yok. [Hoca takımı çalıştıramıyor algısı yaratılmalıdır]
- Takımın bir abisi/idarecisi yok. [Hoca'nın otoritesi de masaya yatırılmalıdır.]
- Bu takım ruhunu kaybetmiş. [Film kopmak üzeredir.]
- Futbolcular Hoca'yı istemiyor. [Bu iş fitnesiz olmaz.]
- Taraftar Hoca'nın istifasını istiyor. [300-500 kişi ile başlar.]
- Hoca ne zaman istifa edecek? [İstifa söylemi manşetten inmemelidir.]
- Hoca ima etti/söyledi/belirtildi; istifa ediyor/etti/edecek. [İstifa gündemi sıcak tutulmalı ve Hoca ile taraftar psikolojik olarak malum sona hazırlanmalı/iteklenmelidir.]
Şu 20 maddenin, son 30 yılda görev alan 33 teknik direktör için de sarf edildiğine eminim, hatta şahidim.
Rafta 30 yıldır hazır bekleyen, lüzumu halinde vitrine verilen klişeler.
Fenası; evvelden bu klişeleri medya satardı.
Artık sağolsun Fenerbahçeli kardeşlerimiz medyadan rol çalıyor.
Medya ise ürettiği ve 30 yıldır enjekte ettiği zehrin verdiği filizleri göğsü kabararak izliyor.
Ama boş durmuyor, yeni zehirler üretiyor.
Dünkü yazıdan tekrar ediyorum; yerlisi yabancısı, maddi/manevi uygun çalışma şartları sağlayamadığınız kimseden başarı bekleyemezsiniz.
Bu şartlar arasında huzur ilk sırada.
Bir futbol takımında huzuru sağlayan tek şey galibiyetler ise, kalıcı başarı beklemek beyhudedir.
Camianın, birlikteliğin ve diğer iç dinamiklerin bir araya gelip, birincil itici güç olan huzur ortamını sağlama yükümlülüğü var.
Aksi halde görüyoruz ki; taraftarın memnuniyetsizliği serzenişe, serzenişi homurdanmaya, hormurtusu isyana dönüşüyor.
Tabi bu esnada kendine ve Hocası'na güvenini kaybeden futbolcular da sorumluluk almaktan kaçıyor ve önceden hazırlanmış bahane bataklığında ellerini açmış bekliyor.
Bu bir kısır döngü.
Ama kader değil.
***
Bugün;
Gerçekten sorun Aykut Kocaman ise gönderelim.
Tüm sorunlar/eksikler ondan kaynaklanıyorsa zaten mutsuz olmak için hiçbir sebep yok, hemen ipini çekelim.
Ama öyle mi gerçekten?
Buna emin misiniz?
30 yılda aynı kaderi yaşayan 33 teknik direktör.
Yukarıdaki 4 senaryo ve 20 klişe.
Hep aynı.
Sizce de bu işte bir gariplik yok mu?