22 Ağustos 2011 Pazartesi

Play-Off's

3 Temmuz'dan bu yana olanları yaşanmamış sayalım.
Ve Türkiye Futbol Federasyonu'nun Play-Off kararını öyle irdeleyelim.

Zira 3 Temmuz ile birleştirirsek hiçbir yere varamayız.


Öncelikle merak ettiğim nokta bu köklü değişikliğin asıl sebebi nedir?

Gerçekten Türk futbolunu geliştirmek mi?
Lig sonunu daha adil yaşamak mı?
Yayıncı kuruluşun sermayesini artırmak mı?

Tamam, peki; farz edelim Türk futbolunun gelişmesi için yapılacak bu değişiklik.

O vakit;
Yine kritik bir soru:

Bir projeksiyon/simulasyon yaptınız mı?
Yaptıysanız bu simulasyon son 10 yılı kapsıyor mu?
Bu play-off simulasyonu hangi senaryolarla noktalandı?

Bize, bu simulasyonları bir videoda sunabilir misiniz; ki böylece kanaat getirelim ki bu sistem daha iyidir.

Soruların cevaplarını tahmin ediyorum ama biz cahil aklımızla bir kurcalayalım bakalım.

2010-11 Sezonu finaline bir göz atalım:

1) Fenerbahçe 82
2) Trabzonspor 82
3) Bursaspor 61
4) Gaziantepspor 59

Lig sonuna göre oluşacak Play-Off Başlangıç Puan Durumu:

1) Fenerbahçe 41
2) Trabzonspor 41
3) Bursaspor 30,5
4) Gaziantepspor 29,5

Böyle bakınca çok adil görünüyor değil mi?
Şimdi şu 4 takımın lig içerisinde oynadıkları müsabakaları hatırlayalım.

Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki çekişme ve maç malum.

Fenerbahçe Bursaspor ile, yeşil beyazlıların ölümüne oynadıkları maç sonucu 0-0 berabere kalırken, 2 hafta sonra aynı Bursaspor, Trabzonspor deplasmanında eleğini asmış, bedel ödüyordu.

Gaziantepspor ise daha ilginç. Fenerbahçe kendi sahasında yine ne tesadüftür ki ölümüne oynayan Gaziantepspor'u, ancak son dakikadaki şans golüyle yenebiliyorken; aynı kırmızı siyahlı takım; yine iki hafta sonra Trabzonspor deplasmanında 3-0 yeniliyor ve gözlerinden ışık saçıyordu.

Evet. Alın size çok basit bir simulasyon:

Fenerbahçe 6'da 6 yapamazsa şampiyon olamazdı eğer play-off oynansaydı.
Trabzonspor ise muhtemelen 12 puanı cebine koyup, iki Fenerbahçe beraberliği ile tur hayali kuracaktı. Belki de Fenerbahçe'ye 2 kere yenilerek şampiyon olacaktı.

Peki bu durumda lig 4.'sü şampiyon olabilir miydi?
Gaziantepspor 6'da 6 yapsa 18 puan alırdı ve puanı 47,5 olurdu. (Buçuklu puanlar, ne hoş..)
Bu durumda Fenerbahçe veya Trabzonspor sadece 2 galibiyet alsalar bile Gaziantepspor'un üstünde kalacaklardı.

Peki böyle bir tabloda; Bursaspor ve Gaziantepspor'un, bu puan farklarıyla, kazananın şampiyon olacağı bir play-off'a katılmaları tuhaf olmaz mı?

Evet buradan heyecanı artırır gibi görünüyor ama başka hesapları ve rantları doğuracağı apaçık görünmüyor mu?

Türk futbolunu temizleyelim, geliştirelim derken, bulgura ağlamayalım sonra?

Bir önceki sezona göz atalım bir de, 2009-2010:

1) Bursaspor 75
2) Fenerbahçe 74
3) Galatasaray 64
4) Beşiktaş 64
Play-Off Başlangıç

1) Bursaspor 37,5
2) Fenerbahçe 37
3) Galatasaray 32
4) Beşiktaş 32

Alınabilecek bir 18 puan varken, 3. veya 4. maçlar sonunda, kız kardeşler diye tabir edilen kulüplerin Papermoon yemeklerinin faturasını kim öder peki?

Bu şartlar altında Bursaspor'un şampiyonluğu biraz zora girerdi sanırım.
Galatasaray ve Beşiktaş ise puan farkını yarı yarıya düşürmüş olacaklardı sadece bu lige eklenecek olan 6 hafta ile.

2008-2009'a bakalım bir de:

1) Beşiktaş 71
2) Sivasspor 66
3) Trabzonspor 65
4) Fenerbahçe 61
5) Galatasaray 61
Fenerbahçe ile Galatasaray zaten birbirine girmiş olurdu herhalde.
Puan durumu ise;

1) Beşiktaş 35,5
2) Sivasspor 33
3) Trabzonspor 32,5
4) Fenerbahçe 30,5

E tatlı iş; 6 haftada 5 puan farkı kapatırdık büyük ihtimalle?

Daha fazla uzatmaya gerek yok sanırım.
Geçmiş yıllar ortada. Lig sonunda yaşanan gerginlikler, heyecanlar..

Tüm o yorgunlukları, mücadeleleri yok sayarcasına, olmadı baştan demek..
Birinci sınıf liglerin yolunun tersine, Andorra'nın, Belçika'nın peşinden gitmek?

Küme düşme mücadelesi ise ayrı bir hikaye.

Lig maratondur. 34 haftadır. Bu tüm gelişmiş liglerde böyledir ve 34 hafta sonunda nihayetlenir.

Play-Off sadece sirklerde olur. Elemeli bir basketbol turnuvası değilse eğer.

Veya yapabiliyor musun 1. ile 8.'nin oynadığı gerçek bir play-off?
Olsun sana bildiğin final!

Kan gövdeyi götürürken sayarsınız siz de mıngırları, ha, olur değil mi?

Bal gibi olur.
Biz iyi tarafından düşünelim yine, heyecan getirir, gerçekten hakeden kazanır diyelim, avutalım kendimizi.

Hesabını yapanlar, yapacaklar zaten..

Ama ne yalan söyleyim, 2 konuda sevineceğim bu işe;

Birincisi Galatasaray'ı 1 sezonda 4 kez yenme ihtimali;
İkincisi ise Kadıköy'de 3 maç fazla izlemek.

Gerisi hikaye.







1 yorum:

  1. Değerlendirmeyi sadece ligin finali için yaptık.

    Finansa da bakmak gerek.
    Bu yeni sistemin gelirleri artıracağı söyleniyor. Peki nasıl bir artış öngörülüyor. Apar topar bu sezonu play-offa taşıdılar diyelim. Bu gelir artışını nasıl paylaşacaklar?
    Zira sırf futbolcuların maç başı alacakları, primleri ciddi bir yekün tutacaktır. Kulüpler bunu karşılayabilecekler mi? Ek bir külfet olmayacak mı bu durum onlar için?

    Peki bu şekilde Mayıs sonu gelmeden bitmesi gereken bir ligde; 9 hafta içi maç nasıl oynanacak.

    Örneğin bu yıl Fenerbahçe ve gelecek yıllarda CL'de ve UEFA Lig'de oynayacak takımlar, zaten standart olarak 6 hafta içi maçı oynayacaklar. 9 daha eklediğimizde 15 hafta içi maç yapar. Neredeyse her hafta arası maç demek bu.

    Peki bu ağırlığı kaldırabilecek kadro kurabildi mi takımlar?
    Böyle bir kararı yine paldır küldür, Turkish style vermek yerine; enine boyuna tartışılarak ve tüm hesapları önceden, tüm birimlerce yapılarak, 2012-2012 sezonu için yürürlüğe koysalardı olmaz mıydı?
    Yangından kaçırdıkları mal nedir?
    Bir günlük hesaplarla bu kadar ciddi kararları nasıl verebiliyorlar?

    Şaşırtıcı.

    YanıtlaSil