16 Ağustos 2014 Cumartesi

Diego Öncesi & Sonrası

Bekleri çok iyi Fenerbahçe'nin. Stoperleri ortalama üstü. Skorer hücumcuları ve savunma yönü baskın orta saha oyuncuları var. Eldeki malzeme bu. Önceki yıla Emenike ve Alper, geçen yıla da Diego ilavesiyle yeni sezona başlıyoruz.

Geçen yıl oynadığımız formasyonda, toplamda katkı sağlasa da, yerini Webo kadar dolduramadı Emenike. Pas alışverişi, önde baskı gibi noksanları malum. Oysa Dünya Kupası'nda Bosna Hersek maçını 8 (sekiz) dribling ile tamamlamıştı Emenike, kanada açılarak. Kanadı ona mı teslim etmeliyiz peki? Kesinlikle hayır. Çünkü kademesi yok. Peki ne yapacağız?

Diego'nun geçen yıl tempo yaptığımız formasyona muhalif oyun yapısı kaygılandırırken hepimizi, gelişiyle değişecek formasyon, hücum oyuncularının toplam performansını artırabilir.

Ersun Yanal'ın denemelerinden 4-1-2-1-2, yani baklava düzeninde; çift forvetin arkasında Diego, arkasındaki ikilide Meireles ve Emre, stoperlerin önünde de Topal yer almıştı.

Hücum yerleşimi gayet iyi olan bu formasyonda, tahmin edildiği üzere ikili kanat bindirmeleri sorun yaratmıştı.

Pişmiş aşa su katma riski, savunmada olası alan paylaşım zaafı, Kuyt'ın hangi rol ve mevkide olacağı gibi dezavantajların yanında, başarılabilirse, eldeki malzemeye en uygun formasyon bu bence.

Böylece; Emenike'yi gezgin, aktif, açık alanda, yani daha verimli kullanıp, ileri uçta ayağı daha düzgün olan Sow ile geriden gelenlerin pas alışverişi sağlanırken, Diego'nun yaratıcılığı ve bindirmeleri kreması olabilir.

Tabi her seçim bir vazgeçiş. Sow - Emenike - Kuyt ile 3x15'lik gol potansiyelinden birini yedeğe almak, yukarıda bahsettiğim pişmiş aşa su katma riskine giriyor. Ama Diego ile bu hücum üçlüsünü birarada oynatmak daha büyük risk bence.

Diego yokken ne olacağı aşağı yukarı belli. Diego'lu Fenerbahçe ise muamma.
Yaşayarak göreceğiz.


İnşallah. Maşallah. Amin. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder