23 Ocak 2013 Çarşamba

Uçurum: Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek



Bir mektup bu, sahibi kendini biliyor.

***

Evet, 3 kulvarda devam ediyoruz.
Ama hiç umut vermiyoruz.
Doğru.

Evet, dışarıdan çok darbe aldık.
Ama biz de gerekenleri yap(a)madık.
Doğru.

Evet, ilk yarı çok puan kaybettik.
Ama yarıştan kopmadık.
Doğru.

***

Bugün 100 Fenerbahçeli'ye sorsanız, "Şampiyonluktan yana umudunuz var mı?" diye, çok büyük bir bölümü "Hayır" diyecektir.

Ve bu kesinlikle onların suçu değil.

***

Mahalle baskısının da, azgın azınlığın da farkındayım.
"Zamanın ruhu" yanlış yolda, kabul.
İyiyiz, fazla iyiyiz hem de,
Hırsımız var ama onu kirleten ihtirastan yoksunuz belki de,
Yolumuz doğru, pusulamız şaşmaz aslında,
Ama şartlar normal değil, şeytan dümende.

***

Hiçbirimiz kusursuz değiliz.
Her birimiz, her işe ve şarta uygun da değiliz.
Ama aslolan birşey varsa, o da beşeriyet, tepeden tırnağa bezenmişiz.

Ne kalıyor geriye?
Yönetmek.
Sorumluluk alanlarımızı,
Etki alanlarımızı,
Büyük resmi yönetmek.

***

Olumlu saha sonuçları mı kalıcı başarıyı getirir?
Yoksa "şartlara uygun" doğrular ısrarla yapılırsa mı?

***

Kaliteli bir oyuncu grubumuz var mı?
Var.

Çalışma şartları ve stad atmosferimiz kusursuz mu?
Evet.

İşler biraz yoluna girse, tüm gücüyle kenetlenecek bir camiamız var mı?
Bence evet.


Peki nedir eksikler?

Aslında birçoğu teknik/taktik ötesi şeyler.

Maç başlar başlamaz rakibe saldırmıyorlar,
Kontrollü oyunu yanlış anlıyorlar,
İstediklerini yapamayınca gözle görülür şekilde maçı bırakıyorlar,
Çok kırılganlar,
Bazen isteksizler,
Isırmıyorlar,
Yırtmıyorlar
Bir kıvılcım eksik.
Bir ateş parçası.


"Vurun, kırın, parçalayın" demiyorsak, diyen birini alacağız yanımıza.
Kadro kalitesine ve yapısına ufak dokunuşlar yapacağız gerekirse.
10 yıllık formasyonu değiştirme vakti geldi artık, belki de.

Bir değişiklik,
Bir yenilik,
Bir kıvılcım,
Bir umut lazım bize.

Diğer herşey detay.

***

Maalesef, bu kulübün ve kıymetli bireylerinin geleceği fena halde saha sonuçlarına endekslendi.
Şu 3-4 ay, belki de tarihimizin en kritik kırılma anlarından biri olacak.
Başarmaktan başka çıkar yolumuz yok.
Zorundayız.

Laf bitti.
Söz bitti.

1 top, 2 kale.
16 lig maçı.
Gidebildiğimiz yere kadar, UEFA ve Türkiye Kupası.
Yediğimizden fazlasını attığımız sürece sorun yok.

***

Önce aynada kendine sor şimdi: "Şampiyon olacak mısın?"
Yürekten bir evet diyorsan eğer; malzemeciden futbolcuya, tek tek al karşına, aynısını sor.
Sonra yak ateşi.
Sen yakmıyorsan da birini getir o yaksın.
Ama o ateş yansın.

Artık hiçbirimizin bir önemi yok.
Fenerbahçe kazanmak zorunda.
Ve o Fenerbahçe'nin bir kıvılcıma ihtiyacı var.

Sevgi ve Saygıyla.


11 yorum:

  1. çok güzel yazı, ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten merak ettiğim için soruyorum,

    Fenerbahçe bu futbolla Türkiye'de şampiyon olsa..
    Türkiye kupasını alsa..
    UEFA'da hatırı sayılır bir yere gelse mi daha çok sevinirsin?

    Yoksa, takır takır top oynayıp, bizlere 90 dakika keyif verip, Türkiye Kupası finalinde elenip, şampiyon olamayıp 2 veya 3. olup, UEFA da başarı yakalayamadığı zaman mı sevinirsin?

    -

    Bizim senelerdir açlığımız başarıya değil aslında..

    Kaliteli futbola..
    Keyifli oyuna..

    YanıtlaSil
  3. sorun aykutta futbol bilgisini tartışamayız ancak yöneticilik konusunda sıfır tüm öğrenciler hocasını çok seviyosa bunda terslik vardır öğrenciler mezuniyetten sonra severler hocalarını kıssadan hisse çalışmayan bir takım adaletsiz forma dağıtımı takımı yalama etti volkanın bile kolunu kaldıracak gücü kalmamış

    YanıtlaSil
  4. sahada yürüyenlerden bir kıvılcımı biz görsek trbünler zaten alev alev yanacak şampiyonluk için...

    YanıtlaSil
  5. Sorunun Aykut Kocamanda olduğunu geçde olsa görmeniz güzel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aykut hoca giderse en az 5 yıl geriye gideriz,hemde maddi ve sportif anlamda

      Sil
    2. Bazı kanalların nostalji futbolu var. 2000'li yıllarda oynadığımız futbola bakarsan zaten çoktan sportif olarak geriye gittiğimizi görürsün. Maddi olarak 2000'li yıllarda 2 kez Avrupa'nın en çok para kazanan 20 takımı arasına girmişken artık giremiyoruz. Kısacası üzerine koyacağımıza hep geriye gittik malesef. Ama bunun ne kadarı Aykut Hoca ile alakalı ne kadarı Aziz Başkanla alakalı orası tartışılır.

      Sil
  6. çok güzel olmuş
    peki o kıvılcım o sahadaki lider kim olmalı ve ne diye hala gereken etkiyi yapacak kıvılcımı getirmediler!!

    YanıtlaSil
  7. Çalışma şartları kusursuz mu?
    Tesislerden, zeminden, doktorlardan bahsediyorsanız eywallah. Ama camia olarak tam bir futbol kaosunun ortasındayız. Üstelik şartlar eşit olmaktan çok uzak.

    Saha içi sonuçlar, geçici başarı getirebilir. Ama artık ben şunu çok net anladım ki, istediğiniz kadar şampiyon olun, iyi top oynayın, bu linci kıramıyorsunuz.

    Önce şartları eşitlemek lazım. Ondan sonra oyunu olması gerektiği gibi oynarız. Gerisi kendini kandırmak olur.

    Örneğin artık rakibinizin büyük finansal açıkları sürekli bir 'yol' bulunup gideriliyorsa, gerekirse koz olabilecek küçük açıklarınızi kapatıp artık buna engel olacaksınız. Bunu teşhir edeceksiniz.

    Otobüsünüz taşlanıyorsa, sadece şikayet etmek ya da takipçizi olacağız demekle kalmayacaksınız; gerçekten de takipçisi olacaksınız. Milyonlarca Fenerbahçeli var arkanızda. Avukatsa avukat, savcıysa savcı, siyasetçiyse siyasetçi; hepsini harekete geçirip kanunların uygulanmasını sağlayacaksınız.

    Oyuncularınıza haksız cezalar mı veriliyor? Hakem Avrupa'da maç yönetecek safsatalarını bırakıp verilen haksız cezayı her türlü kanal yoluyla deşifre edeceksiniz. Resmi site yazısı dışında anlamlı bir protesto gerçekleştireceksiniz. "Herkese haksız cezalar verilebiliyor, bize biraz daha fazla verildiği için tantana koparmayalım" demeyip tantana koparacaksınız. Şu açık ki, yasalar ve maddeler herkes için aynı uygulanırsa; kazanan Fenerbahçe olur. Bunun herkes için uygulanmasına çaba sarfedeceksiniz.

    Basında yalan yanlış bir haber mi çıktı? Dava edin, teşhir edin. Resmi siteden yalanlamakla yetinmeyin.

    Tüm bunlar için taraftarla iletişim platformu kurun. Taraftarı bu hesap sorma mekanizmasının içine çekin, bundan korkmayın. 3 Temmuz sonrası taraftar, kendi inisiyatifiyle hesabı sordu ve gücünü gösterdi. Burada da bunu siz harekete geçirin. Bunu yönetiminiz için değil, Aykut Hoca için değil, haksız rekabet şartlarının giderilmesi için yapın. O zaman kazanan Fenerbahçe olur.

    Aksi takdirde biz şampiyon olmak için, güzel futbol oynamak için falan gereğinden fazla yırtınıp dururuz her sene. 1 sene oluruz, diğer sene son maçta veririz. Bu böyle gider.

    YanıtlaSil
  8. yazınızdan bir paragraf

    1 top, 2 kale.
    16 lig maçı.
    Gidebildiğimiz yere kadar, UEFA ve Türkiye Kupası.
    Yediğimizden fazlasını attığımız sürece sorun yok.

    attığımızdan azını yediğimiz sürece sorun yok diye düzeltmek istiyorum.

    bu takımın gol atamadığı maç veya takım yok!
    ama,
    hiç güven vermeyen, kalın beli yüzünden hızlı hamle yapamayan, hâlâ pozisyon bilgisine sahip olamayan bir kalecisi var.

    bunu, 10 yıl önce daum anlamıştı,
    bunu, 10 yıl önce gaz vererek, iltifat ederek milli takıma yükselmesini ve bu yüzden fenerbahçe'de kalmasını sağlayan hıncal uluç'da anlamıştı.

    bir tek, biz anlayamadık!


    YanıtlaSil
  9. güzel bir yazı!

    YanıtlaSil