16 Ekim 2011 Pazar

Euroleague başlarken


Fenerbahçe Ülker Arena Aralık ayında kapılarını açıyor. 
Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın inşaat fotoğraflarını paylaştığımız günleri hatırladığımda, bugünkü heyecanı çok daha fazla önemsiyorum. Zira biri 52.000 kişilik, diğeri 15.000 kişilik şaheserlerin varoluş süreçlerine şahitlik etmek büyük bir şans.


Zeytinburnu'ndaki Abdi İpekçi, Ataköy'deki Sinan Erdem'den sonra; Kadıköy'ün yanı başı Ataşehir'de, çoluğu çocuğuyla, spor dolu haftasonları bekliyor Fenerbahçeliler'i.


Çok az kaldı. 


Gelelim basketbol kritiğine.


Kadro şu şekilde:


Ukic
Erbil
Mirsad
Ömer Onan
Engin Atsür
Vidmar
Kaya Peker
Oğuz Savaş
Marko Tomas
Emir Preldzic
Berkay Candan
Bojan Bogdanovic
James Gist
Curtis Jerrels
Hakan Demirel
Thabo Sefolosha



Öncelikle Mirsad, Engin ve Tomas'ın sakatlıklarının yarattığı kadro zaafiyeti devam ediyor. Geri dönüp form tutacakları zamana kadar özellikle Euroleauge'de eksikliklerini hissedeceğiz. Euroleauge maçları için, Tomas iyileşene kadar oynamak üzere NBA'den transfer edilen Thabo Sefolosha ise bir nebze savunmamıza güç katacak.


Aslına bakarsanız geçen yıldan güçsüz değiliz. Bilakis Bogdanovic, Jerrels ve Gist transferleriyle ve sakatlıktan dönen Vidmar'la rahatlıkla güçlendiğimizi söyleyebilirim.


Fakat Anadolu Efes ve GS Medical Park'ın özellikle bu sezon Fenerbahçe Ülker hegomanyasına son vermek için yaptıkları akıl almaz transferler, Fenerbahçe taraftarının kendi kadrosunu yetersiz algılamasına neden oldu.


Evet, her iki rakibimiz de Türkiye üzerinde, çok iyi kadro kurdular. Ancak unutmamak gerekir ki belli bir iskelete sahip ve bu iskeletle ciddi başarılar elde etmiş Fenerbahçe'nin, radikal değişiklikler yapması büyük bir hata olurdu. Özellikle NBA'deki lokavt nedeniyle boşa çıkan yıldızlara yönelmemek bu sene yapılan en doğru stratejik hamleydi. Zira takvim içerisindeki belirsizlikle pişmiş aşa su katılabilirdi. Rakiplerimizin ise kaybedeceği birşey olmadığı için her yolu denemeleri gayet doğal.


Kadro derinliğimiz oldukça iyi. Olası sorunlar yine 5 numara ve Jerrels beklenen katkıyı sağlayamazsa 1 numarada.


Emir'in giderek büyümesi, Bogdanovic, Ukic, Tomas ve Ömer'in skorer özellikleri hücumda fazla sorun yaşamayacağımızı düşündürse de; açık alan basketbolu tercihini pekala anlayabildiğim Spahija'nın set hücumları için de birşeyler yapması gerekiyor. Net bir şekilde zone alan savunmasına karşı doğru 5'i bulamadığımızda sorun yaşayabiliyoruz. Maç içerisinde bu gibi durumlarda Ukic ya direksiyonu tutamiyor ya da kenarda oluyor. Unutmamak gerekir ki; Euroleauge seviyesinde basketbol oynayan bir 1 numaranın, en fazla bu gibi durumlarda fark yaratması beklenir.


Türkiye liginde 3 içerde 2 dışarda yabancı kuralı daha çok Anadolu Efes'e sıkıntı yaratacaktır ama bu sene biz de özellikle Mirsad'ın yokluğunda bu sorunu yaşayacağız gibi gözüküyor. Hücum ve savunmada zaman zaman doğru 5'i bulmak kolay olmayacak. Ve bu gibi durumlarda başlıca sorunumuz Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda yaşadığımız gibi momentum management olacak gibi görünüyor. Önde olduğumuz dakikalarda oyuncu dinlendirirken farkı tutmak ya da açmak için kusursuz hamle yapmak gerekiyor. Hele ki maçın düğüm anlarında, benchte ihtiyaç duyulan oyuncuyu unutmamak gerekiyor.


Savunmada geçen yıla oranla zayıf görünüyoruz ama sezon ilerledikçe vidalar sıkılacaktır. Bogdan, Gist ve Jerrels'in takım kimyasındaki rollerini almaları ve benimsemeleri ile Fenerbahçe Ülker Arena'da taş gibi bir takım izleyeceğimize eminim.


Umarım;
Son basketbol günlerinde Mirsad, o inatçı kişiliğiyle katkı verir.
Engin basketbola döner.
Tomas'ın dönüşü netleşir ve form tutar.
Ukic ve Vidmar sakatlık sonrası, geçen yıl yakaladıkları formlarını tekrarlarlar.
Ve artık bu sakatlıklar bir son bulur.


Yeni salonumuz için geri sayım devam ederken; haftasonu planlarını yapmaya şimdiden başlayın!





























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder