22 Ekim 2011 Cumartesi

Danışıklı dövüşün kitabı




Bir futbolcu, takımının Süper Lig'e çıkmasında büyük pay sahibi ve çıktığı sezonun ilk yarısında kalitesini ve potansiyelini fazlasıyla gösterip büyüklerin ilgisini fazlasıyla çekmiş.


Aynı futbolcu, ligin ikinci yarısında ciddi bir sakatlık yaşıyor ve haftalarca oynayamıyor. Üstelik gol krallığında zirvedeyken Alex'in çıkışıyla gerilerde kalıyor.


Sakatlığından kurtulup, ilk oynadığı maç olan Ankaragücü karşısında maç eksiğinin de etkisiyle oldukça kötü bir performans sergileyip, oyunun sonlarında tekrar sakatlanıp oyundan alınıyor. 


Belki sakatlığı nüksetti, belki kendine güvenemedi ya da oynamak istemedi.
Ama bir gerçek var ki, hep göz ardı edildi, sakatlıktan henüz bir önceki maçta çıkmış ve o maçta rezil bir futbol oynayıp sakatlanarak oyundan çıkmış bir futbolcudan bahsediyoruz. Dolayısıyla Fenerbahçe'ye karşı oynasa ne değişirdi diyeceğim ama açıklaması bu değil bu işin. Bu kadar kolay değil çünkü.


Transfer dediğimiz şey, 12 ay, 365 gün, ilgili yönetmelikte yer alan kriterlere bağlı kalmak koşuluyla yapılabilir. 


Nedir bu kriterler? 


Bonservisi sezon sonu bitecek futbolcu için, 6 ay önceden kulübü ile görüşmeksizin futolcuya teklif götürülebilir.


Bonservisi süren futbolcu için ise, önce kulübü ile görüşüp anlaştıktan sonra futbolcu ile de transfer görüşmesi yapılabilir.


Tüm bu bilgiler ışığında;


Fenerbahçe, Karabük ve Emenike ile transfer görüşmesi yaptıktan sonra, futbolcu sakatlığı sebebiyle ya da farz edelim canı istemediği için Fenerbahçe maçında oynamıyor.


İsimleri bir kenara bırakalım. Bunda, bu kadar yaygara koparılacak ne var? Bunun neresi şike?


Bu nasıl şike olurdu biliyor musunuz?


Fenerbahçe transfer vaadiyle kandırır Emenike'yi, kendisine karşı oynatmaz ve sonra transfer etmezdi.


Diğerlerinin yaptığı gibi.


Ama Fenerbahçe bu oyuncuyu transfer etti arkadaşlar. 9 milyon Euro verdi. Ha, o kadar para eder mi, şike parasını transfer parasına yedirdiniz dediniz. Onu da Spartak Moskova çürüttü, Emenike gidiyorum ben arkadaş diyince 10 Milyon Euro'yu nakit verdi. Ve Aykut Kocaman, hala Emenike'nin gidişine üzülüyor, oyun kurgusunda ne kadar önemli bir yeri olduğuna hayıflanıyor.


Demek ki samimiymiş değil mi Fenerbahçe?


Şike sizin beyninizdeymiş değil mi?


Ama yetmedi!


Sezon başlamadan yapılan Bursaspor, Galatasaray, Trabzonspor üçgenindeki manidar transferler dikkat çekmişti.


Sercan Galatasaray'a cüzi bir bedele.
Volkan Şen Trabzonspor'a komik bir bedele.
Selçuk İnan ve Ceyhun Galatasaray'a bedava.
Başlıcaları.


E şimdi bedel ödeme zamanı;


Önce İbrahim Yazıcı Sadri Şener'e Volkan Şen'i Bursaspor'a karşı kadroya almamalırın rica etti ve alınmadı.
Ardından Sadri Şener; Selçuk İnan'ın Trabzonspor'a karşı oynatılmaması gerektiğini açıkladı.
Muhtemelen bu alengirli transferler birbirlerine karşı oynamayacak.


Bunlar sözleşmelerde bir protokole bağlanmışsa sorun yok.
Ama haber kaynakları sözleşmede böyle birşeyin olmadığını belirtiyor.


E o zaman?


Emenike?
Sakat raporu?
Yaygara?
Şike?
Gözaltı?
Spartak Moskova? 


Fenerbahçe Emenike'ye oynama demedi. Oynamasın da demedi. Adam sakatım dedi, raporunu gösterdi. Oynamadı. Ve şikeci oldu, olduk.


Bursaspor Volkan Şen oynamasın dedi. Trabzonspor da hay hay dedi.
Ve bu şike değil, centilmenlik oldu.


Biz de keriz.




Arkadaşlar,


Siz aynaya hangi yüzle bakıyorsunuz?
Hiç, ama hiç utanmıyor musunuz?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder