2 Mart 2014 Pazar

TFF'den jeneriklere girecek *kendi kalesine gol*

17 Aralık'tan 12 gün sonra, Fenerbahçe - Kayserispor maçında tribünler "Hırsız Tayyip Erdoğan" tezahüratları ile inledi. Rivayete göre Erdoğan'ın ailesinden bir kişi Fenerbahçe yönetimine peşi sıra haber saldı ve tezahüratları engellemelerini talep(?) etti. Aleyhinde istifa, küfür kıyamete engel ol(a)mayan Aziz Yıldırım pek tabii kılını kıpırdatmadı. Başbakan'ın ve eşrafının ise ikna olmadığı açıktı. Birçok kaynak Başbakan'ın "O stadı kapatın!" minvalinde haykırdığını doğruluyor.

Sonra ne oldu? Özerk(?) TFF bir anda küfüre savaş açıp ligin 2. yarısı başlamadan yönetmelik değiştirdi.
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, 21.01.2013 tarih ve 37 sayılı toplantısında aldığı karar ile Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesinin 1. fıkrasında değişikliğe gitti.
          Değiştirilen hüküm şöyle:
MADDE 52 - ÇİRKİN ve KÖTÜ TEZAHÜRAT
(1) Stadyumlarda topluluk halinde söz veya hareketlerle ya da benzeri araçlar ile aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte tezahüratta bulunulması, devamlılık kıstası uygulanmaksızın yasaktır.
Sonrasını biliyorsunuz. Yönetmeliğin değişme sebebini tartışanlar *basbakanlik.gov.tr* ile mutlu yarınlara yelken açabilir. Biz, zihni ile dili bir olanlarla devam edelim.

Değişen yönetmelikten sonra Fenerbahçe -yanılıyorsam düzeltin lütfen- 1 maç hariç her maçta ceza aldı. Şimdi, sezon ortası değişiklik zaten saçma ama velev ki iyi niyetli, tüm takımlara eşit uygulansa sesimizi çıkarmayacağız. Saçma ve hukuksuz bulabiliriz ama en azından adil diyebiliriz. Ama öyle mi?

Tabii ki değil. Konya Torku ve Kasımpaşa maçlarında 18:30'dan itibaren staddaydım. Ceza almış olmamız, insanın adalete olan inancını sarsar nitelikte. Ama diyorlar ki "Küfür var." Tamam,  o zaman meseleyi bir dalga ileri taşıyalım.

Dün, muhtemelen Fenerbahçe kaynaklı bir rapor sızdı, Kasımpaşa maçı gözlemci tespit tutanağına istinaden PFDK'ye sevkedildiğimize dair. Peşinen söyleyim, bu sızdırmaların aleyhimizde defalarca kullanılmasından mağdur bir takımın taraftarı olarak, lehimize kullanılmasına da karşıyım.

Raporun sızan kısmı, "Olaylar ve ihlaller" üst başlığı, Takım ve seyirci olayları ardından "Diğer statü ve talimat ihlalleri" alt başlığıyla şöyleydi:


Hemen ardından, dezenformasyona müsaade etmek istemeyen TFF; Fenerbahçe'ye ceza verme sebeplerinin *Mustafa Kemal'in askerleriyiz!* tezahüratı olmadığını ispatlamak için raporun tamamını/aslını yayınladı. Bunu her zaman yapsalar keşke. Ceza almamıza sebep olan, yine "Olaylar ve ihlaller" üst başlığı, "Seyirci olayları" altbaşlığı şöyle.


Jeneriklere girecek bir *kendi kalesine gol* bu. Tarihi gaf. Görülmemiş şapşallık. Neden mi?


  1. PFDK sevk raporunda "Olaylar ve ihlaller" üst başlığı var. Altında da Takım Olayları, Seyirci olayları ve Diğer ihlaller. Evet Fenerbahçe'ye cezayı "Diğer ihlaller" alt başlığındaki *Mustafa Kemal'in askerleriyiz!* tezahüratından ötürü vermediniz. Ama bunun bir ihlal olduğunu, TFF'nin resmi bir evrağında açıkça beyan ettiniz. Yani kendimi savunayım derken tarihi gaf yaptınız. Şimdi zekamızla dalga geçip, "O tezahüratları ihlal olduğu gerekçesiyle rapora yazmadık." demeyi lütfen. Bu bir sevk raporu ve farklı alanlardaki ihlaller listelenmiş. Fethiyespor Vak'asında kılık kıyafet yönetmeliği ile sıyırdınız ama bu sefer kaçışınız yok.
  2. Fenerbahçe'ye ceza verme gerekçenize gelelim. 3 ihlal listelemişsiniz. Biri Volkan Demirel tribünlere yumruk şov için çağrılırken, diğeri alalade bir tezahuratta *Koy şu ibnelere...* dediğimiz için, sonuncusu ve -birbirimizi kandırmayalım- en önemlisi *Hırsız Tayyip Erdoğan* tzahüratları için. Bakın, saydığım ilk 2 ihlalin gerçekleşmediği stad varsa, kendimi Boğaz Köprüsü'nden atacağım. Dürüst olun, "Stadınızda toplam 12 saniye Başbakanımıza hakaret edildi, ceza o yüzden." diyin, bilelim. Hoş bilmiyoruz sanki. Maksadınız yine ahlaki kuralları siper alıp Başbakanınıza yalakalık yapmak. Birlikte gidersiniz, sorun değil.
  3. Velev ki ilk iki ihlale ceza verdiniz. Bakın, akıl sağlığımızla oynuyorsunuz, biz Galatasaray maçlarını da izliyoruz ve oradakiler de Türk, "salak, manyak, kaka, pis" diye hakaret etmiyorlar. Ve duyuyoruz zaten. Özünde ceza almayı gerektirmeyecek kadar ama en az Fenerbahçe tribünleri kadar küfür orada da var. Kutsuyorsunuz ama. Trabzonspor'dan hiç bahsetmiyorum. Gerçekten. Her kelime ziyan.
Özet yapalım. Başbakan aleyhinde 1 dakikayı geçmeyen tezahüratlar yüzünden talimat değiştirildi. Ve küfür siper alınıp güdümlü gözlemciler vasıtasıyla *O stadı kapatın* talimatı uygulandı. Kurunun yanında yaşlar da yandı. Ama Galatasaray yaştan da ıslaktı. Bu talimattan pek tabii muaf tutuldu.

"Ama biz de küfür etmişiz işte" diyen objektiflik hastalarına da iki çift laf edelim. Yukarıda 2. maddede yazan tezahüratlardan ceza almışız (güya). Etmeyelim küfür. Kabul. Ama bu mu? Ceza kesmeye yemin etmiş trafik polisinden bahsediyoruz, cezasız kurtulabileceğine inanıyor musun? Bence o cezayı yiyeceksin, çünkü polis seni sevmedi.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder