İlki 30 Mart 2012'de, Başbakan'ın "Gerekirse 5 yıl Avrupa'ya gitmeyiz" sözünü değerlendirirken, ince ince:
İkincisi 8 ay sonra, 29 Kasım 2012'de, PFDK'nın Sözde Şike kararlarının ertesinde, ince ince:
Ve Uğur Meleke, Cüneyt Özdemir'in 3 Temmuz uzmanı oluveriyor, Başbakan'ın ses kayıtlarının hemen ertesinde, yine ince ince:
Bu akşamki son programdan satır başları ise aşağıda:
Bütün kulüplerin yönetim yapısı mafyatikdir, futbol federasyonu dahil olmak üzere.
Aziz Yıldırım, şike konusunda çok muğlak konuşuyor. Yapanlar var, biz en temizi. Yaptın mı yapmadın mı, buna cevap ver.
Sayın Başbakan Fenerbahçe'yi yönetmek istiyorsa Başbakanlıktan istifa Etsin, seçime girsin Fenerbahçe Genel Kurulu'nda.
Ses kayıtları ile ilgili Başbakana sorulmalı: Hesabınıza menfaat sağladınız mı, sağlamadınız mı? Bir kulübün iç işlerine müdahele ettiniz mi, etmediniz mi?
"Bu tapelere bakınca Trabzonspor'a haksızlık yapıldığını sonucu çıkar mı?" Sorusu üzerine:
Eğer bu konuşmalar doğru ise endirekt olarak Fenerbahçe'den kupanın alınması ve Trabzon'a verilmesi gerektiği sonucu da çıkabilir.
Cemaatin Fenerbahçe'yi ele geçirmek istediğini düşünmüyorum, eline ne geçecek bir spor kulübünü ele geçirince cemaatin? Ayrıca cemaatin o kadar güçlü bir yapı olduğunu da sanmıyorum.
***
Yorum sizin. Akşam ekranının en civcivli saatinde, konu şikeye geldiğinde, her kritik dönemeçte, bugünlere futbol yazarak gelmiş Uğur Meleke'nin Cüneyt Özdemir'e konuk olması tesadüf ve hayatın olağan akışına uygun diyorsanız sorun yok.
Bence öyle değil. Aman boşverin. Cemaat Başbakan'ı deviriyor ya, halay çekin siz. Bize de bir elma şekeri verir belki ha, ne dersiniz? (İroniyi anlamayacaklar için parantez açalım. O elma şekerini *bile* vermeyecekler.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder