23 Kasım 2012 Cuma

Bir Şehir Efsanesi #9: "Aykut Kocaman döneminde hiçbir futbolcu üzerine koyamadı."


Bir metrobüs yanaşıyor. İnsanlar nereye gittiğine bakmadan içine doluşuyor.
Sonuç?

Klişe.
Şehir efsanesi.

"Aykut Kocaman döneminde hiçbir futbolcu üzerine koyamadı." da onlardan sadece bir tanesi.

Alt alta yazalım bakalım, durum nasılmış bardağın dolu tarafına bakınca.


Bekir İrtegün: Fazla söze hacet yok. Yedekti. Orhan Şam transferi öncesi Gökhan'ın yedeğiydi. Çalışkan ve tam bir takım oyuncusu oldu hep. Aykut Hoca onu asıl mevkisinde kullanarak kariyer zirvesine ilk adım için Bekir'e fırsat verdi. Yobo ile iyi bir ikili oldular. Geçen yıl formunun zirvesine çıktı. Milli oldu. Yobo'nun sakatlığı, Egemen ile uyum süreci, takımın cendereden çıkışı derken Yobo ile yeniden kendini buldu. Son 5 maçın belki de en iyi oyuncusu. Röveşata kreması.

Hasan Ali Kaldırım: Haklarını yemeyelim, Kayserispor'da milli oldu. Yetenekleri kısıtlı, ancak genç, dinamik ve devamlılığı üst düzey bir oyuncuydu Hasan Ali. Aykut Kocaman'ın -birçoklarının itirazına rağmen- ona güvenmesi, sol beki ona adeta teslim etmesiyle her maç üzerine koydu. İstatistiklere göre de bugün takımın en fazla topla oynayan isimlerinden. Özellikle son iki maçta bu istatistikte zirvede. Savunması giderek gelişiyor. Hala eksikleri var. Bir Andre Santos hücum performansı beklemek zaten hata olur, ancak takım oyunu içinde gelişen/gelişecek olan varyeteler ile hem bindirmeleri hem de pas oyununa katkısı artıyor. Sezon ortası gelmeden neredeyse 30 maç 90 dakika oynadı. [Maşallah]

Cristian Baroni: Beğenmeyeni, beğeneninden fazla olabilir. İyiyken çok iyi, kötüyken çok kötü. Bir maç 10 üzerinden 9 puan alırken, bir sonraki maç 1 puanı zor hak ediyor. Ancak ne olursa olsun; oynadığı dönem süresince, bilhassa kritik maçlardaki katkısı yadsınamaz. Alex sonrası orta ikilinin önünde, hücum bölgesinde görev alıyor. Duran topların, kornerlerin başına o geçiyor. Hakkını verelim; Alex sonrası en muhtemel eksik olarak gördüğümüz duran toplar konusunda bizi mahçup etti. Kaleyi bulan ve hatta gol olan frikikleri, adresini bulan kornerleri skora katkısını da artırdı. Velhasıl kelam; Aykut Kocaman ona, eksileri-artıları paralelinde, takım için daha faydalı olabileceği bir rol biçti. O da; istikrarı dışında, bu rolün hakkını veriyor. Bence.

Caner Erkin: Yetenekli, dinamik, bir kanat oyuncusu için oldukça atletik bir fiziğe sahip. Galatasaray'da da, Fenerbahçe'de de bekte denendi. Ancak Aykut Kocaman ile kendini buldu. Bugün artık Fenerbahçe sol kanadının en azından % 51 ile sahibi. Formda veya değil, Stoch'u kesti. Daha basit oynamaya başladı. Tek topu geliştirdi. Önde mücadele gücünü yükseltti. Sorumluluk almaya başladı. Galiba Fenerbahçe gerçek bir kanat oyuncusu kazandı.

Gökhan Gönül: 2010-11 sezonunda Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finali günlerine geri dönmüştü. Ardından sakatlıklar ile düşüş yaşadı. Son dönemde üst üste maç yapmaya başladı yeniden ve özüne döndü. Takımın oyun kurgusunda topu en çok ve hızlı ileri taşıyan isim, en çok topla oynayan 3 oyuncudan biri, top kazanma istatistiklerinde zirvede. Tüm bunları daha önce de yapmıştı. Ancak Aykut Kocaman ile, -o kısacık boyuyla- duran topların en tehlikeli adamı oluverdi. Direkten dönen topları ve asistleri oldu bu sezon. Kornerlerin ön direkteki en tehlikeli ismi artık Gökhan, o da portföyünde.

5 futbolcuyu mercek altına aldım.
Ama Stoch'un geçen yıl, Sow'un bu yılki yükselişleri de kayda değer.

Diğerleri de genelde yeni transferler.

Sezer'den patlama bekliyoruz.
Salih ve Recep zemin normale dönünce vakit bulacak ve önümüzdeki yıllara damga vuracaklar.
Topuz ve Topal takım oyunu içinde mutlaka parlayacaklar.

***

Güncel bir özet yaptım.
Dün ve bugün ortada.
Yarın da önümüzde.

Yukarıdaki özet bu şehir efsanesini de bitirmeye yeter aslında.
Ve ama; bardağın dolu tarafından bakmaya başladığımız gün, ne bu şehir efsaneleri doğacak, ne de şuursuzca dilden dile dolaşacak.

İnşallah, maşallah, amin.


   

2 yorum:

  1. Hocanın oynattığı sistem ve şeffaf analiz tercihleri oyuncuların performanslarını ister istemez maksimize ediyor. Öyle ki oyuncular da iyi oyuncular oldukları için fark hemen göze çarpıyor.

    Ayrıca bu saydıklarına ek olarak Volkan Demirel'in de gösterdiği inanılmaz yükselişi gösterebiliriz. Evet, bir kaleci olduğu için Aykut Kocaman'ın katkısının ne kadar olduğu tartışılabilir fakat ne olursa olsun, dönem olarak Aykut Kocaman'ınkine denk gelmesi de bir belge sayılabilir.

    Saygılar.

    YanıtlaSil
  2. Okan Alkan?
    Özgür Çek?
    Serdar Kesimal?
    Orhan Şam?
    Özer Hurmacı?
    F. Bilica?
    Semih Şentürk?
    Gökay İravul?

    Aykut Kocaman'ı savunacağım diye komik olmayın..

    Baroni 2-3 hafta öncesine kadar gidiyordu diye hatırlıyorum. İlk 18'e almıyordu hoca :) Ne oldu birden. Tıpkı zamanında Alex'e yaptığını yaptı. Alex 28 gol attı cevabı sahada verdi hocaya. Egosuna yenik düştü Aykut Kocaman. Benim bildiğim yıllarca TD'ler Fenerbahçe'ye bir şeyler kattı. Aykut Kocaman'da ise tam tersi takım hocaya bir şeyler katıyor. Oh bak mis gibi kariyer.

    Şampiyon oluruz bu sene. Hatta UEFA'yı bile alabiliriz. Yanlış anlaşılmasın bu sene şans verilmesinden yanayım Aykut Kocaman'a. İnşallah 3 kulvarda 3 kupa getirirde biz ters köşe oluruz.

    YanıtlaSil