Sporda intikama yer yoktur, biliyorum.
Ama oradaydım 12 Mayıs'ta; ne yapıyım, unutamıyorum.
Maçın bitmesiyle birlikte 1 yılın emeğini avuçları patlayana kadar alkışlayan 50.000 kişiye biber gazı reva görüldü.
Sahaya girmesi için dakikalarca şiddetle tahrik edildi ve olayların fitili ateşlendi.
Sonradan anladık ki, kurgu maç önü stad içi ve dışında başlamış, herşey planlanmıştı.
Biber gazı çöktüğünde üstümüze; gözlerimiz kan çanağı, canımızı kurtarmak polis barikatlarını aşmak için mücadele ederken, insanlıktan nasibini almamışlar kupa telaşına düştü.
Medyası da feveran ediyordu; "Fenerbahçe taraftarı Galatasaray'ın Kadıköy'de kupa kaldırmasını hazmedemedi."
Doğru ya, rakibinin sahasında kupa almak tüm insani değerlerden daha önemliydi.
Fenerbahçe taraftarı; 12 Mayıs'ta çıkan olayların başlangıcı ve büyümesinde tamamen suçsuzdur.
Medyanın pompaladığı taşkınlıklar ise insanidir, can havlidir, reaksiyondur, olağandır.
O gün bizi, 50.000 kişiyi, Türkiye'yi felaketten Allah korudu.
Tek bir can kaybının olmaması ancak bağışıklık ile açıklanabilir.
Allah kimseye göstermesin.
Beddua edecek değilim.
Ama bize bu zulmü reva görenleri, ağlaya ağlaya kupa telaşına düşenleri, medya organlarında Fenerbahçe'yi hazımsız ilan edenleri;
Unutmadım, unutmayacağım.
Affetmedim, affetmeyeceğim.
***
Biz oradaydık, canlı şahidiyiz yaşananların.
Fenerbahçeliler izledi, gördü gerçeği.
Ama şu videoyu, diğerlerine, özellikle insanlıktan nasibini almamış kifayetsizlere izletmenizi rica ederim.
Merhameti ve vicdanı olup da şu videoyu izledikten sonra hala olayları Fenerbahçe taraftarının çıkardığını, bunu hazımsızlığından yaptığını söylüyorsa izlettiğiniz kişi, kollayın kendinizi.
Emin olun özünde bir bozukluk, sözünde bir şeytanlık vardır.
***
12 Mayıs'ta ne oldu?
ORADAYDIM,Rezaleti yaşadım ve bunun bir kurgu olduğunu,Fenerbahçe için bir linç Girişimi olduğunu ilk söyleyenlerdenim
YanıtlaSilBen orada değildim. Hatta hayatımda maça bile gitmedim. 3 Temmuz'a kadar Sadece bir 'Fenerbahçe Sempatizanı''ydım fakat 3 Temmuz'daki haksızlıkları görünce tam bir 'Fenerbahçe Sevdalısı' oldum. Zira halklara ve halkların yanında olduğu değerler üzerine uygulanan haksızlıklardan tiksinmişim, bıkmışım, bunalmışım. E tabi, bir de 3 Temmuz'dan sonra bir de bu 12 Mayıs meselesi gerçekleşince, camianın içinde bulunduğu mücadelenin ne anlama geldiğini daha iyi algıladım. Medyanın, hayatın tüm alanlarında olduğu gibi nefret edilmesi ve hatta legal anlamda savaş verilmesi gereken bir kurum olduğunun farkına vardım.
YanıtlaSilO yüzden biz ve bizim gibiler bu ufak fahişe oyunlarına gelmedi, gelmeyecekler.
Bunu o ufak kafalarına soksunlar!