30 Ağustos 2012 Perşembe

Kronik hastalık: Açılış ve kapanış galaları


2000 sonrası yakın tarihten birkaç örnek:

Açılış Galaları: Feyenoord, Dinamo Kiev, Young Boys, PAOK, Spartak Moskova.
Kapanış Galaları: Denizli (2006), Trabzon (2010), Galatasaray (2012)

5 açılış galası ile 4 Şampiyonlar Ligi, 1 UEFA kaçırmışız.
3 kapanış galası/final ile 3 şampiyonluk, dolayısıyla 3 direkt Şampiyonlar Ligi katılımını kaçırmışız.
Doğal ve dolaylı olarak gelirlerini de.


Yukarıdaki 8 maçta 4 farklı Hoca var. Werner Lorant, Zico, Aykut Kocaman, Daum.

Ayrıca Avrupa mücadeleleri dışında, yukarıdaki hocalara ek olarak; Hiddink, Aragones, Rıdvan Dilmen ve daha niceleri ile de sezona çok kötü başladığımız günler oldu.


Görüyor ve anlıyoruz ki; Fenerbahçe'nin sezon açılışlarında, bariz ve korkarım kronik bir sorun var.
Hakeza 2000 sonrası oynadığı finalleri kaybetmesi de, önce fobi oldu, şimdiyse kronik olma yolunda.

Tüm bu hocaların tabii ki hataları var.
Bu döneme başkanlık yapmış Aziz Yıldırım'ın da elbette.
Tüm bunları koyalım cebe.


Farklı hocalar, farklı oyuncular.
Aynı sonuçlar, aynı hayal kırıklıkları.


  • Hocaların yanlış planlamaları,
  • Sezon hazırlıklarının geç başlaması,
  • Transferlerin yetişmemesi,
  • Yanlış transferler,
  • Sakatlıklar vs. ile başlayan sezonlar.



  • Rakiplerin medya üzerinden yarattığı linç,
  • Hocaların tercihlerinden doğan kimi olumsuz sonuçlar,
  • Oyuncuların yeterli psikolojik direnci gösterememeleri,
  • Stres,
  • Hakemler vs. ile biten sezonlar.



Yıllardır isimler üzerinden övdük ya da yerdik.
Ancak yukarıdaki tabloya bakıldığında görülüyor ki, bu işin tek başına isimlerle alakası yok.

Bir gelenek, bir kültür, bir fobi.
Kronik bir rahatsızlık.

Sorun ortada.
Çözümü ne peki?
Ayrı bir yazı konusu bu, ama ilk aklıma gelenleri sıralayacağım.


  • Planlama
  • Zamanlama
  • Kararlılık
  • Özgüven
  • Soğukkanlılık
  • Motivasyon
Hiçbiri futbol terimi değil di mi?
Yani transfer, taktik, antrenman demiyorum.

Zira; dün akşam oynanan maçta, 2 devre arasındaki gece ile gündüz farkını, futbol terimleriyle değil, yukarıda saydıklarımla açıklayabilirsiniz.

Demek ki; Fenerbahçe'nin "transfer" etmesi gereken "şey" ortasahadan önce, yukarıdaki 6 maddelik "karakter".

Bu da, ne tek başına Başkan ile, ne de tek başına Teknik Direktör ile olur.

Fenerbahçe'nin bir devrime, kusursuz bir karakter geni aşısına ihtiyacı var.
Benim, senin, onun,
Hepimizin.

Olur mu?
Olur.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder