Bambaşka bir kadroyla, henüz Halilhodzic'in bile tanımadığı, üretemeyen bir takıma karşı galip gelememek neşemizi kaçırdı. Ama umutlarımızı kırmasın. Bazen yara almadan yola devam etmek de mutlu sona hizmet eder.
Halilhodzic üretemeyeceğini bildiği için doğru oynattı takımını. Topu Fenerbahçe'ye verdi. Bu da Fenerbahçe'nin tüm hücum defolarını bir maçta görmemizi sağladı. Top ayağımızdaydı ama bunda övünülecek birşey yoktu, çünkü atak yapmadık. Süper Kupa'daki kadar bile.
Twitter'da aşağıdakileri yazdım maç esnasında, tekrar olmasın diye ekleyip üzerinden devam ediyorum:
Rakip tam anlamıyla kapalı kutu. Kendi hocaları bile tanımıyor daha. Umarım ilk yarı nabız ölçmek için böyle geçmiştir. Dilerim.
— [noavasblog] (@noavasblog) September 14, 2014
Nitekim yetmedi. Kesinlikle fazla güvenli. Dolayısıyla Aykut Kocaman ile Ersun Yanal ekseninde değerlendiriyor taraftar. Ki haksız değiller. Teknik direktörlerin ideolojileri üzerine çok yazı yazdım. İki stil de başarıya götürebilir. Ne Kocaman'ın ne de Yanal'ın futbol mentalitesi kökten reddedilebilir. Ancak eldeki oyuncu grubundan en fazla nasıl verim alabileceğimizi geçen sezon net bir şekilde gördük. Diego'nun getirdiği önemli saha içi değişikliğine rağmen; ileri oynayan, basan, ısıran, rakibi hataya zorlayan oyun yapısını kaybetmemeli Fenerbahçe. Pişmiş aşa su katmak, otobanda 80 km ile gitmekten daha riskli.
Her paragrafta geçen yıla referans vermek istemiyorum ama; Sow - Emenike - Kuyt üçlüsünden nasıl verim alabileceğimizi, yani nasıl skor üretip maç kazanabileceğimizi, geçen yıldan rastgele seçilen 3 maçı izleyerek bulabiliriz.
Bu oyuncu grubu ile herhangi bir rakibe karşı üstünlüğümüz taktik ve yetenek değil, fizik gücümüz. Bunu kullanmadığımızda en fazla bugünkünden kısır olmayız. Anahtar kelime tempo. İki gidip gelen bekin, göbekte Türkiye için oldukça iyi 2 orta sahan ve ilerde kısıtlı yetenekleri olsa da skor potansiyelleri olan 3 forvetin varken başka şansın yok: Kopyala yapıştır.
Belki bir kez yere düşerse, bir daha düşmekten korkmaz Hoca.
Yaşayarak göreceğiz.
İnşallah. Maşallah. Amin.
Maç sonunda attığım diğer tweetler:
Bu oyuncu grubu ile nasil sonuc alinabilecegi konusunda yapilmis basarili bir calisma var. Uzerine koyarak devam etsek keske.
— [noavasblog] (@noavasblog) September 14, 2014
Trabzonspor icin kazanc, Fenerbahce icin kayip. Iki takim arasinda Trabzon'da oynanan en temiz mac. Yipranmadik. Ama puan kaybettik.
— [noavasblog] (@noavasblog) September 14, 2014
Ayri paragraf acilacak tek oyuncu Emre. Futbol oynadigindan beri Turkiye'nin en iyi orta saha futbolcusu. 34 yasinda bile. Masallah.
— [noavasblog] (@noavasblog) September 14, 2014
4-3-3 oyun sistemi dün ki maç gibi kantlardan verim alınamama durumunda orta saha da ki yaratıcı oyuncu kozuyla hücuma katkıda bulunma açısından gelişmiş bir oyun sistemi. caner ve gökhandan yeterli verim alınamadığı zaman orta saha da alper ve diegodan 3. bölgede daha çok arapas-hızlı oyun istemek çözüm olabilecektir. ben bu tip kapalı takımlarda alex ya da baroni çözümünü mantıklı buluyorum bu da diegoyla mümkün, uzaktan şutla mümkün. zira mehmet topal ve diego bunun farkında olduklarını dün bize gösterdiler. duran top, özellikle de korner organizasyonu çok önemli olacak bu sene. ayrıca bir parantez de sow ve emenike'ye açmak isterim. oyun zekaları zaten vasat, yeteneklerini kullanamıyorlar, ben olsam özellikle kapanan takımlara karşı caneri veya alperi sol açığa alıp webo'yu santrafor olarak oynatırdım. önümüzde ki hafta kadıköy de ki maçta diego ilk 11 başlamalı. emenike dinlendirilmeli. tarık çamdal'ı FB alabilseydi önemli bir hamle adamı olurdu. geçmiş olsun.
YanıtlaSilsalih'i takımdan gönderen zihniyete yazıklar olsun.